Bir tümevarım yaptığımızda muhalifimiz bunun için gerekli tekil durumları
kabul emişse, ona bu tekil durumlardan çıkan genel doğruyu kabul edip
etmediğini sormaktan kaçınmalı, bunun yerine onu sonradan üzerinde
anlaşılmış ve kabul edilmiş bir olgu olarak sunmalıyız. Çünkü zamanla
muhalifimiz bunu kabul ettiğine kendi de inanmaya başlayacak, tek tek özel
durumlar hakkında sorulan ama tabii sonunda amaca varan çok sayıda soruyu
hatırladıkları için dinleyiciler de öyle sanacaktır.