Chereads / Im soryy / Chapter 3 - bölüm 3

Chapter 3 - bölüm 3

Ranon "böyle savaşarak seviye atlanıyor" dedi.

Meraklı bir şekilde "Ranon sen bunları nereden biliyorsun?" diye sordum.

Ranon "sen işkencelerden etrafı dinleyemiyordun ben ise her şeyi dinliyordum orada konuşulan her şeyi aklımda tuttum oradan biliyorum bunları" dedi açıklayıcı bir şekilde.

Anladım anlamında kafa salladıktan sonra etraftaki canavar cesetleri benim iştahamı arttırmıştı sert bir şekilde yutkunarak yerdeki bir canavar cesetini elime aldım ve kesilmiş yerden canavarı yemeye başladım.

Bir tane ile başladım ve beş dakika bile geçmeden hepsini yedim .

Karnım ilk defa bu kadar doymuştu. Bu kadar yemek benim uykumu getirmişti." İlk defa bu kadar yedim ve uykum gelmeye baslıyor şurada biraz kestirsem her halde bir şey olmaz "dedim içimden .

Ranon 'sen dinlen biraz ben etrafı kolaçan ederim eğer bir tehlike olursa seni uyandırırım" dedikten sonra yere uzandım ve gök yüzünü izlerken gözlerim kapanmaya başladı.

Gözlerimi Ranon'un uyan hadi gelenler var demesi ile gözlerimi açtım .

Yerimde dikilir vaziyyette otururken gelenler bakış açıma girdi.

Üç kişiydiler , ikisi erkek bir tanesi kadındı.

Erkeklerin üzerinde zırh ve ellerinde kılıç varken kadının üzerinde bir cübbe ve elinde asa vardı.

Ayağa kalkarak bana yaklaşmalarını bekledim.

Bir kaç dakika sonra üçlü bir kaç metre ilerimde durdular ve bana bakmaya başladılar.

Kadın ve erkeklerin neredeyse on beş yaşları olurdu.

Üçlü ilk önce beni incelediklerini fark ettim ve bende kendimi incelemeye başladım.

Üzerimde yılların verdiği işkence ve kirliliğin bulunduğu yırtık pantolon ile gömlek ayaklarım çıplak, bu halim ile ben bile kendimden tiksiniyordum.

Söze ilk kız girdi ve "merhaba burada yenimisin?" Diye sordu.

Evet anlamında kafa salladıktan sonra kızın sağ tarafında bulunan çocuk sinir bir şekilde ileriye doğru bir adım atarak "sen İsaren kontunun büyük kızına nasıl cesaret ederek cevap vermezsin ? "diyerek kılıcını çektiği vakit kız ileriye doğru hareket eden çocuğu sağ elini havaya kaldırarak durdurdu ve "böyle önemsiz şeyleri kafaya takmayın beliki burada yeni ve beni tanımıyor beni tanımadığı için onu cezalandırmak doğru olmaz öyle değilmi ?" diye kafasını sağ tarfa çevirerek çocuğa sordu.

çocuk kılıcını geri kınına sokarak "haklısınız büyük hanım" diye onayladıktan sonra kız derin bir nefes alarak "ilk önce kendimi tanıtmama izin verin ben İsaren kontunun büyük kızı İsaren Alise bu yanımdakılar benim muhafızlarım peki senin ismini öğrene bilirmiyim ?" diye sordu.

Ne cevap verecektim hiç bir fikrim yoktu çünki benim bir ismim yoktu bir kaç saniye düşündükten sonra kısık bir ses ile" Ranon" dedim.

Alise nazik bir şekilde "tanıştığımıza memnun oldum Ranon buralarda yenimisin ?" diye sordu.

Evet anlamında kafa salladıktan sonra Alise "peki nereden geldin ?" diye sordu.

Nereden geldim ki ben ? ben bile nereden geldiğimi bilmiyorum bunlara ne söylemem gerekti ?

Biraz düşündükten sonra köle olduğum yerin ismini söylemeye karar verdim ve "ben Tran şehrinden geliyorum" dedim.

Kız meraklı bir şekilde" üzerin kötü bir vaziyyette ve ağzından kan var bir canavarmı saldırımı yaptı? "Diye sordu.

Kızın demesi ile elimi ağzıma götürdüm ve ağzımın kenarını silip elime baktım gercekten ağzımın kenarları kandı uyumadan önce yediğim canavarların kanı her halde düşündüm.

Evet anlamında kafa salladıktan sonra kız" kalacak bir yerin yoksa istersen bir süreliğine babam ile konuşurum bir süre bizimle kala bilmeni sağlarım" dedi.

Ranon "kalacak bir yer olması şu anda şart bu süre zarfında kendini biraz daha geliştir daha sonra ne yapacağımıza karar veririz" dedikten sonra tamam anlamında kafa salladım ama kız sanki ona evet demişim gibi alqıladı ve "hadi o zaman bizi takip et" dedi.

Tamam anlamında kkafa salladıktan sonra onları takip etmeye başladım.

On beş dakikalık bir yürüyüşten sonra sonunda görüş açımıza kasaba gibi ne çok ne büyük bir yerleşim alanı vardı ve oraya doğru hareket etmeye başladık .

Sonunda kasabaya vardık ve hareket halinde Alise kafasını arkaya çevirerek burası "İsaren kasabası çok büyük bir yer değil ama idare eder" dedi ve önünü döndü.

Bir süre sonra kasabaya vardık .

Etraftaki insanlar veya çocuklar mutlu gibiydiler yüzlerinden gülümseme eksik olmazken bir birierine karşıda nazik davranıyorlardı.

Kız ilerideki üç katlı ahşap binayı gösterirken "orası benim babamın evi birazdan varırız" dedi.

Hiç bir şey söylemedim zaten çokta umursamıyordum onları kalacak bir yer lazımdı sadece bana.

Bir süre sonra sonunda kızın babasının evine vardık .

Kapıyı yirmili yaşlarında tatlı denilene bilecek bir kız açtı ve kibar bir şekilde "hoş geldiniz büyük hanım Alise" dedi.

Alise "hoş bulduk Ella kimler var evde?" Diye sordu.

Ella isimli kız "kont babanız ve anneniz oturma odasında kız kardeşiniz Gale ise dışarı çıktılar" dedi nazik bir şekilde.

Alise tamam anlamında kafa salladıktan içeri girdi .

Muhafızlar evin karşısında dururken Alise bana dönerek "hadi beni takip et "diyerek merdivenlere doğru hareket etmeye başladı ve bende onu takip etmeye başladım.

İkinci kata geldikten sonra sağ tarafa uzanan kolidor ile hareket etmeye başladık ve sonunda bir kapının onünde durduk.

Alise kapıyı açarak sağ elini ileriye doğru uzatarak beni içeri buyur etti ve bende içeri girdim.

Benim içeri girmem ile Alise de içeri girdi ve kapıyı kapattı.

Alise nin babası ve annesi olduğunu tahmin ettiğim iki kişi arkaları dönük bir şekilde koltuktta oturup kahve içiriyorlardı.

Alise koşarak anne ve babasının önüne geçer ve "merhaba anne baba nasılsınız ? "diye sordu.

Babası eliindeki kahveyi masaya bırakarak "söyle bakalım bu sefer ne istiyorsun ?" diye sordu direk.

Alise sevimli bir yüz ifadesi takınarak "aşk olsun baba ben senden ne zaman bir şey istedim ?" diye sordu ve babası saniye bile geçmeden" her zaman" diye cevap verdi.

Alise yüzünü asarak "tamam baba o zaman şöyle söyliyeyim birisini ormanda buldum kalacak bir yeri yoktu bende bir süreliğine bizimle kalması için buraya getirdim" derken bana bakması ile babası ve annesi sevimli bir yüz ifadesi takınarak arkaya bakarak beni gördüler.

Annesi yüzünde büyük bir gülümseme ile "buraya gelsene genç adam "diye beni çağırdı.

Sert bir şekilde yutkunarak gözlerimi kapattım ve ileriye doğru hareket ederek önlerinde durdum.

Adam "senin ismin ne genç adam ?" diye sordu.

"Ronan" dedim kısaca

Adam "nereden geldin ?" diye sordu.

Ben "Tran şehrinden geliyorum" dedim.

Adam "orayı bilirim guzel şehir insanları çok kibardır ve iyi kalplidirler" dedi.

İçimden "evet çok iyi kalpliler" dedim.

Adam "tamam bir süreliğine bizde kalsın daha sonra bir yer buluruz" dedi.

Tamam anlamında kafa salladıktan sonra Alise mutlu olmuş bir şekilde babasının boynuna atılarak "çok teşekkür ederim babacım annecim sizi çok seviyorum" dedikten sonra bana bakarak "hadi gel gidelim senin kalacağın odayı ayarlayalım" diyerek beni odadan çıkardı.

Odadan çıkmamız ile kapıda bizi karşılayan Ella isimli kız katşımıza çıktı.

Alise "Ella misafirimiz için bir oda ve temiz kyafetler hazırla" dedi.

Ella" emredersiniz büyük hanım" diyerek merdivenler ile yukarıya doğru hareket etmeye başladı.

Daha sonra alise bana bakarak "o zamana kadar istediği yap benim bazı işlerim var gitmem gerek "diyerek aşağı kata inmeye başladı.

Bende ne yapacağımı bilmez iken dışarı çıkmaya karar verdim ve aşağıya inerek binadan dışarı çıkmaya karar verdim.

Dışarı çıkarak kasabada gezmeye başladığımda garip bir şey sezdim geldiğimizde tüm insanlar mutluydu ama şimdi kasaba halkının yüzünde mutsuzluk vardı. Bu durum benim garibime kaçmıştı. Niye az önce mutluyken şimdi kasaba halkı niye mutsuzdu ? doğru bu durum benim için bir sorun içermiyordu ama yinede bu durum bir garibime gitti sadece.

Kasabada gezerken Ronan "sağ tarafta bir dükkan var oraya gir etraf hakkında bir az bilgi toplamak lazım" dedikten sonra derin bir nefes alarak "burada ters giden işler var garip bir hava seziyorum burada" dedikten sonra "evet bende bir gariplik sezdim" dedim.

Sağ tarafta olan dükkana doğru hareket ederek içeri girdim.