Chereads / Im soryy / Chapter 7 - bölüm 7

Chapter 7 - bölüm 7

pek fazla konuşmadık o gün veya ondan sonraki gün ama zamanla bana eski günlere nazaran iyi davranmaya başlamıştı.

Okul için kayıtlar gelecek ay açılacaktı ve o zamana kadar onun evinde kalmama izin vermişti.

Bana sistem ve dünya hakkında bilgiler sağlıyordu e tabiki buda benim işime geliyordu.

Zaman hızla akıp geçiyordu bir ayın sonlarına yaklaşmıştık.

Üzerimde siyah gömlek ve siyah pantalon ile odadan çıkarak aşağıya doğru inmeye başladım.

Birinci kata vardığımda beni küçük hanım karşıladı ve "demek sonunda gidiyorsun "dedi.

Evet anlamında kafa salladıktan sonra "gidip dünyayı tanımak istiyorum" diye cevap verdim .

Küçük hanım tamam anlamında kafa salladıktan" kendine dikkat et başına çok fazla iş açma eğer bir sorun olursa bu kasabanın kapısı sana her zaman açık" diyerek bana sarıldı.

Bir kaç saniye sarılı kaldıktan sonra benden ayrıldı ve yukarı kata doğru çıkmaya başladı.

Küçük hanım yukarı çıktıktan sonra evin kapısına doğru giderken beni Ella karşıladı ve" kendinize dikkat edin efendim" diye nazik bir şekilde yolcu.

Burada geçirdiğim bir ay bu zamana kadar yaşadığım hayat için bence en iyisiydi ama her iyi şeyin bir sonu vardır.

Küçük hanımdan öğrendiğim bilgiye bu yakınlarda bir krallık varmış ismi Ateş krallığıymış oraya ilk önce uğrayacaktım bir süre orada kalacaktım.

Kasabada kaldığım bir ay boyunca sadece dünya hakkında öğrenmedim avcılık yaparak biraz para kazandım.

Bu dünyanın para birimleri şöyle yüz bakır bir gümüş, yüz gümüş bir altın, yüz altın bir mavi altın, yüz mavi altın bir mor altın ediyordu bende ise şu anda beş gümüş ve altı bakır vardı bu para ile küçük hanımdan öğrendiğim kadarıyla bir aya yakın bir yerde kala bilirdim.

Ormanlık alanda hareket ederken Ranon" şehire varmadan önce etraftaki canavarları biraz kes biraz seviye kas" dedi.

Haklıydı kasabada olduğum süre içerisinde istatistiklerim hiç değişmedi hep aynı kaldı biraz seviye kazanmak fena olmazdı.

"O zaman Ranon etrafta bana denk canavarlar hiss edersen bana haber ver olurmu ?" diye sordum .

Ranon "tamam merak etme o iş bende" dedi.

Bir saattir ormanın içerisinde hareket ediyordum ama Ranondan hala hiç bir ses seda yoktu canım sıkılmaya başlıyordu ki, Ranon sonunda "sağ tarafta elli metre ileride bir kaç aura hiss ediyorum senden zayıflar ama yinede hiç yoktan iyidir" dedi.

"Yani hiç yoktan iyidir" diye bende onayladıktan sonra Ranonun dediği yönde dikkatli bir şekilde hareket etmeye başladım.

Ranonun dediği yere vardığımda durdum ve ileriyi gözetlemeye başladım .

Ranon "eğer bir sorun olursa Ranon çık de ben hall ederim "dedi.

Kurtlar ile aramda bir kaç metre kaldığında kurtlar aniden üzerime doğru koşmaya başladılar.

Onlardan seviyem yüksekti ve kılıç ustalığım sayesinde onlardan daha iyiydim bu yüzden benim için bir tehdit oluşturmuyorlardı.

emin adımlar ile üzerime gelen kurtlara bakıyordum ve en sonunda kurtun biri üzerime doğru zıpladı.

kurt havadayken ani bir hareket ile kurtun altına geçtim ve sağ elimi kurtun karın boşluğuna sokarak elime gelen ilk şeyi kendime doğru çektim .

elime gelen ilk şey kurtun kara ciğeriydi.

kurt havada olduğu için benim ani hareketlerim ile baş edemedi ve sonucunda kara ciğerini kaybederek cansız bir şekilde yere düştü.

bunu gören diğer kurtlar bana saldırmaya tereddüt etmeye başladılar.

kurtlara bakarak elimdeki kara ciğerden bir ısırık aldım.

kurtlar benim bu hareketim üzerine bir kaç adım geri çekilerek arkalarını hızlı bir şekilde dönerek kaçtılar.

onların kaçması ile kendimi yere attım ve yerde cansız yatan kurta bakarak" tüm enerjimi bu kurt için harcadım diğerleride saldırı yapsaydı kesin burada ölürdüm" diyerek gülmüyü başladım.

Ranon kah-kaha atarak" şansın bu sefer yaver gitti ama gelecek sefer bu kadar şansın yaver gitmeye bilir" diye konuştu.

"evet biliyorum "diyerek yarım kala yoluma yani şehre doğru hareket etmeye devam ettim.

bir kaç gün ormanlık alanda gezindikten sonra? Değerlendirme" dedim ve açılan pencerede

Ünvan: katil 2. seviye, acı işlemez,

Seviye: 22

İsim: yok

Yetenekler: okuma , kılıç ustası 2. Seviye

Direnç: 200

Sağlık: 150

Yazıyordu açılan pencerede.

sadece bu bir kaç gün içerisinde iki seviye atlaya bilmiştim .

"sadece iki seviye atlaya bildim Ranon sence bu kadar şimdilik yetermi ?" diye sordum.

ranon "bence yeter daha sonra şehirde seviye kasarız" dedi.

tamam anlamında kafa salladıkta sonra yoluma devam ettim.

Bir kaç saat sonra ormandan çıka bilmiştim ve bir kaç kilometre ileride olan krallığın surları ilk gözüme çarpan şey oldu.

Nereden baksan yirmi metre yüksekliğinde çok büyük duvarları vardı .

şehre doğru ilerlemeye devam ettim ve yarım saat sonra şehre vardım .

Şehrin kapılarına vardığımda küçük bir kalabalık ile karşı-karşıya geldim . kalabalık tek sıra halinde kapının önündeki iki muhafızdan geçerek şehre doğru ilerliyordu.

Bende sıranın arkasına geçerek kapıya doğru hareket etmeye başladım.

On dakika sonra kapıdaki muhafızların yanına varabilmiştim.

muhafızlardan birisi bana bakarak sağ taraftaki diğer muhafızın elinde tuttuğu cam gibi bir şeyi içaret ederek "o küreye elini koy eğer seviyen yirmiden aşağı ise şehire girmek için bir gümüş ödemen gerekiyor" dedi.

tamam anlamında kafa salladıktan sonra sağ taraftaki muhafızda doğru hareket ettim ve elimi demin muhafızın dediği kürenin üzerine koydum.

bir kaç saniye sonra küçük bir ekran belirdi ileride .

Ünvan: yok

Seviye: 20

İsim: Ranon

Yetenekler: okuma , kılıç ustası 2. Seviye

Direnç: 200

Sağlık: 150

Yazıyordu açılan pencerede.

bu istatistiklerde bir gariplik vardı bunlar sanki benim değildi.

muhafız istatistiklerime baktıktan sonra "yirmi ikinci seviye geçe bilirsin evlat" dedi.

tamam anlamında kafa salladıktan sonra şehre doğru ilk adımı atarak şehir surlarından içeriye girdim.

şehrin içi çok büyüktü her yerde toplanmış kalabalıklar , dükkanlar , seyyar satıcılar şehire giren insanları karşılıyordu.

ileriye doğru adımlar tarken" Ranon benin istatistiklerim neden değişti ? senin bunun ile alakalı bir sebebin varmı ?" diye sordum.

Ranon kendinden emin bir şekilde "tabi ki de benim ile alakası var ben onları değiştirmeseydim sence bir katili kim şehre kabul ederdi ?" diye sordu.

"evet haklısın bence hiç kimse bir katili şehirde istemez "diye onayladıktan sonra şehirde gezmeye başladım aslında akşam üstü olduğu için kalacak bir yer arıyordum.

sonunda ahşap tahtadan yapılma iki katlı bir bina gördüm kapısında Gecenin ışığı hanı yazıyordu.

içeriye girdiğimde etrafta çok fazla insan yoktu bir kaç tane içki içen adam ve onlarında yanında olan kadınlar vardı sadece.

ileride bir tezgah ve tezgahın arkasında beyaz önlüklü , kırklı yaşlarında , pos bıyıklı , neredeyse bir yetmiş boylarında , hafif şişman bir adam elindeki bardağı kuruluyordu.

"her halde buranın sahibi o adam" diye içimden düşünerek o adama doğru hareket etmeye başladım , adamın yanına vardıktan adam yüzündeki gülümseme ile "hoş geldin evlat ne istedin ?" diye sordu.

"kalacak bir yer gerekli" dedim.

adam "yerden çok yer var sen asıl paran varmı onu söyle ?"dedi.

"evet biraz param var" dedim .

adam "güzel gecesi iki bakır kaç gün kalacaksın ?" diye sorduğunda" bilmiyorum şimdilik" diyerek cebimden iki bakır para çıkarıp tezgahın üzerinde koydum.

adam bardağı tezgahın üzerine koyarak bakırları alıp cebe attıktan sonra "beni takip et "diyerek sağ taraftaki merdivenler ile yukarıya doğru hareket etmeye başladı.