Alise korkmuş bir şekilde sağ tarafa atlayarak arkasını döndü ve bana bakarak derin bir kac nefes aldı yüzünde şaşaırmış bir ifade ile "senin ne işin var burada ? "diye sordu.
Kırbaçlana kadın ruhsuz bir şekilde başını kaldırarak soluk gözler ile" lütfen yardım edin lüt...." sözünü tamamlayamadan bilincini kaybetti.
Alise kadının konuşması üzerine öfkelendi ve sinirli bir şekilde bilinçsiz yatan kadını kırbaçlarken "siz benim malımsınız değersiz hayvanlar siz beni eğlendirmek için hayata geldiniz" diyordu delirmiş gibi.
Alise kadını kırbaçlarken eski anılarım gözümde canlandırdı eskiden bende böyle bilinçsiz çok yatardım .
Sert bir şekilde yutkunarak Alisenin arkasına geçtim ellerimi Alisenin boğazına koyarak boğmaya başladım .
Alise elindeki kırbacı yere bırakarak ellerimden tuttu ve var gücü ile ellerimi açmaya çalışıyordu ama açamıyordu öyle bir sinirlenmiştim ki,sinirim ellerime vurmuştu .
Ellerimi şu anda hiç bir kuvvet açamazdı.
Alise ellerimi açamadığını fark ettikten sonra beni yumruklamaya çalışıyordu ama yinede nafileydi.
Boynunu yana sert bir çevirerek Alisenin boynunu kırdım ve sağ tarafa fırlattım.
Yerde cansız bir şekilde yatan Alisenin bedenine boş bakış attım ve kıbaçlanan kadına doğru bir kaç adım atarak yerdeki anahtarları elime alarak kadının kolundakı zincirleri açtım.
Kolları zincirlerden çözülen kadın yere yüz üstü düşerken tuttum ve nazik bir şekilde yere bıraktığımda kadın yarım açık gözler ile bana kısa bir bakış attıktan sonra yerde cansız bir şekilde yatan Aliseye kısa bir bakış attı ve gözleri yine beni buldu.
Kadın kısık bir ses ile "teşekkür ederim" dedikten sonra tekrar bilincini kaybetti.
Kadını nazik bir şekilde yere bıraktiktan sonra diğer işkence gören insanları çözmek için hareket ettim.
On beş dakika içerisinde on beş tane kadın beş tane erkek ve altı tane çoçuk vardı.
Bu manzara beni çok fazla sinirlendirmişti.
Binadan dışarı çıkarken Ronan "bu kız bu kadar şeyi yalnız başına yapamaz ailesi kesinlik ile bu duruma göz yumuyorlardı" dedi.
Gözlerimi kapatarak yüzümde küçük bir gülümseme oluşmasını sağladım ve gözlerimi açarak gökyüzüne bakmaya başladım "yine havakapalı" dedim ve eve doğru hareket etmeye başladım.
Yavaş bir şekilde eve doğru hareket ederken bir muhafız elindeki kılıcı ileri çekerek" dur sen kimsin ? "diye bana seslendi ama ben hiç bir cevap vermeyerek muhafıza doğru hareket etmeye devam ettim ve muhafız ile aramda bir kaç metre kaldığında muhafız kılıcını aşağı indirerek "demek sendin sabah ki çoçuk" dediğinde muhafızın yanına vardım ve yüzümdeki garip gülümseme ile muhafız boğazını sağ elim ile kavrayarak sert bir şekilde kendime doğru çekerek muhafızın boğazını parçaladım.
Muhafız elleri ile boğazından gelen kanlara kapatmaya çalışırken kılıcını yere düşürdü .
Yerdeki kılıcı alarak muhafızın kafasına doğru sallayarak muhafızın kafasını tek hamlede kestim ve eve doğru yoluma devam etmeye başladım.
Kapının ağzında olan iki muhafızın yanından geçerken nasıl olduğunu bilmiyorum ama hızlı refleksler ile iki muhafızın kafasınıda tek hamlede kopardım .
İlk defa savaş yapıyordum ama nasıl bu kadar iyi savaştağım hakkında hiç bir fikrim yoktu ve şu anda bunu düşünecek zaman bile yoktu.
Evin merdivenleri ile yukarıya doğru hareket ederken sağ taraftaki bir kapı açıldı ve içeriden Ella yarı uykulu bir şekilde çıkarak benimle göz göze geldi.
İlk olarak bana daha sonra kan damlayan bakarak sert bir şekilde yutkundu ve gözlerinden yaşlar akarken "bu duruma sessiz kaldığım için bende suçluyum ama başka çarem yoktu" diyerek geceliğinin omuz kısmını seyirdi . gözlerime inanamadım sağ omuzunun bir kısmı yoktu , sağ kolu neredeyse sadece kemiklerden ibaretti .
Ella gözlerinden akan yaşlar ile "başka çarem kalmadı bana ve bu kasabaya çok zulm etti bu aile bir kurtaran gelmedi buraya" derin bir nefes alarak "kaderimize boyun eğdik" dedi.
Kafamı ileriye doğru çevirerek yukarıya doğru hareket ettiğimde Ella dizlerinin üzerine çökerek elleri ile yüzünü kapatar ağlamaya başladı.
Üçüncü kata çıkarak odaları teker teker gezmeye başladım ve Alisenin annesi ile babasını aramaya başladım ve sonunda onların kaldığı odayı buldum.
Kapıyı sessiz bir şekilde açarak içeriye girdim ve aynı sessizlik ile yinede kapıyı kapattım .
Onların başlarının üzerine geçerek durdum.
Yüzlerini inceledim.
Yüzleri hiçte bunca insana işgence etmiş gibi durmuyordu ama bunu yapmasalar bile kızlarının yaptıklarına göz yummuştular ve bu da onları kızları kadar suçlu yapardı.
Kılıcı adamın karın hizasında tutarak sert bir şekilde adam karnına batırdım ani bir acı geldiği için adam bağırarak dikelmeye çalıştı ama karnındaki kılıç yüzünden tam dikelemeden yerine tekrar uzandı .
Bu sırada kadında uyanmıştı ve bağırarak hem kocasına hemde bana bakıyordu . uyku sersemi olduğu için neler olduğunu anlayamıyordu.
Adamın ağzının kenarından kan şeriti süzülürken daha fazla sabrım kalmamıştı kılıcı adamın karnından çıkararak kafasını kopardım ve daha sonra kılıcı kadının kafasına sallayarak kopardım.
Kılıcı yatağa yaslayarak adam ve kadının kafasını elime aldım odadan çıkarak aşağıya doğru hareket etmeye başladım .
Evin kapısından çıkarken Ellanın demin çıktığı kapı aralandı ve Ella tek göz ile bana daha sonra elimdeki kafalara bakarak kısık bir ses ile "teşekkürler" dedi ve kapıyı kapattı.
Elimdeki kafalar ile kasbaya doğru hareket etmeye başladım .
Kasabada pek fazla insan yoktu . beni gören insanlar şaşırmış bir şekilde bana bakıyorlardı daha doğrusu kasaba kontu ile karısının kafasına bakıyorlardı.
Kasaba merkezine vardıktan sonra yerden iki tane kazık gördüm . kazıkları elime alarak yere diktim ve kafaları kazıklara geçirerek kontun evine doğru hareket etmeye başladım .