Download Chereads APP
Chereads App StoreGoogle Play
Chereads

Pomodoro Gibi

Ölümcül Şeyler: Bir Psikopatın Doğuşu

TANITIM Aşk? Aşk mı? Evet sana aşıktım belki de hala öyleyim ama içimde senin aşkından daha büyük bir şey var. Daha güçlü bir şey. Beni her gün daha fazla tüketen bir şey. Nefret gibi ama değil daha büyük daha şiddetli bir şey. Nefretle aşk arasında çok ince bir çizgi vardı ve sen hep o çizginin üzerinde dolaştın. Belki de defalarca sınırı geçtin ama ben görmemeyi seçtim. Sonra bir gün bende bu oyundan sıkıldım. Çizginin üzerinde dolanmandan da buna gözlerimi kapatmaktan da sıkıldım. Sorunumuz sana aşık olmam değil o kısmı geçeli o kadar çok oluyor ki. Sorunumuz senin beni dönüştürdüğün şey, çünkü aşkım(!) Ben ilk tanıştığımızda bir çiçektim beni öpebilirdin koklayabilirdin sevebilirdin ama sen benim yapraklarımı koparmayı seçtin. Benimle beni parçalayarak oynadın. Sonra ben bir ateş oldum. Artık beni öpemezdin koklayamazdın sevemezdin. Seni yakardım. Bu bana yaklaşma demekti. Bu ben sessizce zarar vermeden yanıyorum demekti ama sen, sen beni yok etmek istedin. Sen yanmama bile izin vermedin. Yarattığın acıya bile saygın yoktu. Şimdi ben git gide büyüyen bir alev topuyum. Durmayacağım. Ta ki seni yakalayana kadar. Seni yakaladığımda etinin kemiğinden ayrıldığını hissedeceksin canın öyle yanacak ki yok olmak isteyeceksin ama ben buna izin vermeyeceğim. Seni yakıyor olmamın her anını zevkle izleyeceğim. Çünkü sevgilim, sen aşkın değerini bilemedin. Ama acının yaşattığı hissi hiç unutamayacaksın. Acı, seni bana tutsak edecek. Acı olduğu sürece hep benimle kalacaksın.
Zeynep_Marangoz · 4.2K Views

Tanrıyı Oynayanlar

TANITIM Farkındalık var oluşun başından beri çok az kişiye huzuru getirmiştir. Farkındalığı yaşadığın ilk anda saf bir korku da onunla beraber gelir. O korku bir eşikten geçmek demektir. Korkuyu hissettiğin ilk an sonsuza dek süreceğini düşünürsün bir saniye öncesinde hayatının anlamsız olduğuna inanırken korku o anlamsızlığı özletir. Anlamsız hayatını geri istersin. Çünkü hayatının bir anlamı olması demek bir hedef yaratır ve o hedefe giden uzun dar korkunç bir yol... Kimse o yolda yürümek istemez, yani yolu gördükten sonra istemez. Var olduğum ilk andan beri içimde koca bir boşluk taşıyordum. Bir şeylerin ters gittiğini her zaman biliyordum. Her şey olması gerektiği gibiydi ama beni rahatsız eden bir boşluk vardı. Görmezden geldiğim bir boşluk. O boşluğu o kadar görmezden geldim ki var olduğunu bile unuttum. Diğerleri gibi olmama düşüncesiyle baş edemedim içimdeki utanç ve korkuyla başa çıkamadım. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması düşüncesi içimdeki boşluğa sırt çevirmeme sebep oldu. Sırtımı çevirdim kulaklarımı ve gözleri kapattım. Bana yazılan rolü oynadım üstelik hiç fakında olmadan. Ta ki o güne kadar... Artık o rolü oynayamazdım. Yolu görüyorum, korkuyorum. Hissettiğim ilk şeyin bu olması çok acayip olsa da korkudan daha gerçek ne var ki? şimdi çılgınca bir şey yapma zamanı. O eşikten geçme zamanı. Özgür kalma ve tüm köleleri özgür bırakma zamanı. "Sadece Tanrıyı öldürenler özgürdür. Çünkü özgürlük ancak Tanrıyı öldürünce gelir."
Zeynep_Marangoz · 3.2K Views

Chunjo Prensi

Chunjo İmparatorluğunun savaşçı Prensi Kos küçükken bir yaratık tarafından parçalanan şaman annesi Kraliçe Zei- Ryoong ve ninja kız kardeşi Prenses Yinta'nın ölümlerine çaresizce şahitlik etmiştir. O günden sonra hayatının geri kalanını intikam alacağı günü bekleyerek yaşamaya yemin eder. Prens olarak sürdürdüğü hayatına, radikal bir karar alarak haydut olarak devam etmeye karar verir ve daha on altı yaşındayken yalın ayak katıldığı çetenin içerisinde kısa sürede liderlik konumuna yükselir. Birbirinden acımasız ve kana susamış elamanlardan oluşan bu grubu gücü ve zekâsıyla sarayda gördüğü strateji eğitimleri ile elinde tutmayı başarır ki; bunda da hiç fena değildir. Joan ve Bokjung'ta ve tarafsız bölgelerde yaptığı soygunlar ve baskınlarla geçen yeni hayatının tek amacı annesi ve kardeşinin ölümüne sebep olan aynı zamanda iri yarı heybetli bir Lycan olan Kont Sino'nun kanını kılıcından akarken görmektir. Kos, bu uğurda evvela savaşçı imparator olan babası Yoon- Young ile arasını düzeltmeye karar verir. Haydutluk ile geçen birkaç yılın ardından baba ocağı Joan'a dönen Prens Kos, burada aklına gelmeyecek entrika ve kara büyü ile ihanetlerle karşı karşıya gelir. Kralın iradesine boyun eğmek zorunda kalır bazen. Bazen de intikamı uğruna gemileri yakmaya kalkar. Dostunu düşmanını seçemeden ardı ardına yeni düşmanlar ile uğraşmak zorunda kalır. Geriye sadece intikam arzusunun ateşiyle içgüdüleri kalır ve yolculuğunda bu kararlılık ona yardımcı olacaktır. Hayat ve ölüm artık Kos için bir oyundan ibarettir ve kaybedecek başka hiçbir şeyi yoktur. İradesi ne kadar güçlü olursa olsun, genç bir savaşçı hayal bile edemediği kadar güçlü düşmanlarını alt etmeye yetecek midir? Kos ailesinin intikamı için çıktığı bu yolculuğun sonunda diğer hedefleri olan bölünmüş Metin2 diyarındaki üç imparatorluğu eski zamanlarda olduğu gibi tek bir imparatorluk bayrağı altında toplayabilecek mi? Gökyüzünden yıllardır yağmakta olan diyarın coğrafyasına, iklimine beraberinde üzerindeki tüm canlılara zarar veren devasa metin taşlarını alt edip bununla beraber Ejderha Tanrısının gücünün sırrına erişmeyi başarabilecek midir?
PenetratorGod · 2.2K Views
Related Topics
More