Download Chereads APP
Chereads App StoreGoogle Play
Chereads

Nda Gs Pyq

My Ex (melayu sabahan)

" Jason.. dengar kau cakap begini.. saya rasa tepat betul keputusan saya kasi tinggal kau dulu.. saya langsung tidak menyesal.. tengok perangai kau yang sesedap rasa saja hina orang.. ngam lah keputusan saya tu dulu.. yalah suda jadi kaya tapi makin teruk tu gaya bila kaya.. busuk hati pui!" aku kasi kena dia. geram ba " kalau ko hina aku dulu nda apa lah? Sekarang giliran sia hina ko..  tiba-tiba aku busuk hati? Lara! Among ppl dlm dunia ni aku paling layak marah dan hina ko! Ko yang curang! Mulut sial ko tu yang cakap sia lelaki teda guna? Mana sudah lelaki kaya dan berguna yang ko kejar2 tu?" Bidas Jason berapi-api. "Jadi.. apa sebenarnya yang ko mau?! Ko mau hina-hina sia? Hina ja la bah.. sepuas hati.. sia ok ja ni.. cakap ja tu sumpah seranah yang ko mo kasi sia.. sia terima ja ni" balas ku dengan gaya tenang. Mata Jason berubah garang dengar cakap ku. Tiba-tiba dia mendekat dan tekan aku ke dinding. Aku tersentak. Terkejut. Tidak sangka Jason bertindak macam ni.  "ui!" aku try lepaskan diri. "You made me who I am today Lara. Semua pasal kau.. saya jadi begini.. you to blame!!" Suaranya pertahan tapi penuh geram.  " Then you should thank me and let me go.. kau sudah jadi orang kaya.. hidup senang.. ada segala-galanya.. boleh dapat mana-mana perempuan cantik pun yang kau mau.. apa lagi yang kau nda puas hati? " aku jawab dengan berani. Jarinya menarik dagu ku sampai betul-betul dekat dengan mukanya sampai aku boleh rasa nafasnya di muka ku.  " kau tidak tau apa yang saya lalui sebab apa yang kau buat dengan saya.. tiap hari saya fikir mau jadi kaya saja sebab kau hina saya miskin.. tiap saat saya terbayang-bayang kau curang dan tidur dengan ramai lelaki.. kau tidak tau betapa hancurnya hati saya bila kau cakap saya lelaki tidak berguna.. tiap hari tiap saat saya mau kasi bukti dengan kau yang saya bukan sehina yang kau cakap.." dia stop kijap. Aku nampak matanya macam ada dendam dan luka yang dalam. "Kau tau Lara? Saya sanggup guna jalan kotor untuk berjaya macam sekarang. Kau la racun yang sampai sekarang masih berbisa dalam hati saya.. selagi bisa dalam hati saya ni tidak hilang.. saya tidak akan kasi lepas kau.. saya tidur banyak perempuan.. saya kasi sakit hati ramai perempuan.. semuanya pasal kau!! Saya nda boleh percaya dengan perempuan pun sebab kau curang dengan saya.. kau memang racun Lara!" Jason cakap berapi-api. " Kau tidur dengan banyak perempuan bukan sebab saya, Jason. Buduh punya alasan oh.. Itu sebab kau gatal miang. Mau rasa semua perempuan. Fuck banyak perempuan. Kau sendiri getek mau kasi blame saya pula..." balasku berani. Marah. Geram. Palui betul ba si Jason ni! "Diam! Lara mulut kau kan.. dari dulu memang mulut puaka.. mulut kurang ajar.. " jari Jason cubit bibir ku dengan kasar sambil matanya terbeliak macam mau menelan aku hidup-hidup. " Kau mesti bayar satu persatu.. saya akan pastikan kau Lara.. tidak akan hidup aman.." habis saja cakap itu tiba-tiba bibirnya dengan pantas dan kasar gigit bibir ku. "Ahhh" Aku terkejut dan meronta. Aku tolak dia sepenuh hati. Tapi makin aku meronta makin kasar dan bertubi-tubi Jason cium. Kedua pahu ku dicengkam kuat. Aku rasa bibirku luka digigit dan di hisap Jason. Dia betul-betul gila. Last-last aku mengalah. Aku biar dia terus cium. Bila dia perasan aku tidak lagi melawan. Jason berhenti. Dia tatap mata ku dengan pandangan yang aku tidak faham. " Napa kau buat begini Jason?" Aku tanya perlahan. Sakit hati. Terkejut. segala macam perasaan bercampur. " Aku hukum kau.. " Jason balas selamba. hukum?  " by kissing me dengan paksa?" Tanya ku geram. " ada banyak lagi saya mau buat sama kau.. kau tunggu saja.." jawab Jason sambil ketawa ringan. Dia kasi lepas tangannya dari tubuh ku.
Nico_Robin_2777 · 31.9K Views

Ölümcül Şeyler: Bir Psikopatın Doğuşu

TANITIM Aşk? Aşk mı? Evet sana aşıktım belki de hala öyleyim ama içimde senin aşkından daha büyük bir şey var. Daha güçlü bir şey. Beni her gün daha fazla tüketen bir şey. Nefret gibi ama değil daha büyük daha şiddetli bir şey. Nefretle aşk arasında çok ince bir çizgi vardı ve sen hep o çizginin üzerinde dolaştın. Belki de defalarca sınırı geçtin ama ben görmemeyi seçtim. Sonra bir gün bende bu oyundan sıkıldım. Çizginin üzerinde dolanmandan da buna gözlerimi kapatmaktan da sıkıldım. Sorunumuz sana aşık olmam değil o kısmı geçeli o kadar çok oluyor ki. Sorunumuz senin beni dönüştürdüğün şey, çünkü aşkım(!) Ben ilk tanıştığımızda bir çiçektim beni öpebilirdin koklayabilirdin sevebilirdin ama sen benim yapraklarımı koparmayı seçtin. Benimle beni parçalayarak oynadın. Sonra ben bir ateş oldum. Artık beni öpemezdin koklayamazdın sevemezdin. Seni yakardım. Bu bana yaklaşma demekti. Bu ben sessizce zarar vermeden yanıyorum demekti ama sen, sen beni yok etmek istedin. Sen yanmama bile izin vermedin. Yarattığın acıya bile saygın yoktu. Şimdi ben git gide büyüyen bir alev topuyum. Durmayacağım. Ta ki seni yakalayana kadar. Seni yakaladığımda etinin kemiğinden ayrıldığını hissedeceksin canın öyle yanacak ki yok olmak isteyeceksin ama ben buna izin vermeyeceğim. Seni yakıyor olmamın her anını zevkle izleyeceğim. Çünkü sevgilim, sen aşkın değerini bilemedin. Ama acının yaşattığı hissi hiç unutamayacaksın. Acı, seni bana tutsak edecek. Acı olduğu sürece hep benimle kalacaksın.
Zeynep_Marangoz · 5.4K Views

Sundara Kānda: Hanuman's Odyssey

Whereas Mahabharata's Bhagvad-Gita is taken as a philosophical guide, Ramayana's Sundara Kãnda is sought for spiritual solace; many believe that reading it or hearing it recited would remove all hurdles and usher in good tidings! Miracles apart, it's in the nature of this great epic to inculcate fortitude and generate hope in man for it’s a depiction of how Hanuman goes about his errand against all odds. Besides, it portrays how Seetha, on the verge of self-immolation, overcomes despair to see life in a new light? With rhythm of its verse and the flow of the narrative this sloka to sloka transcreation of the canto beautiful of Valmiki's adi kavya - the foremost poetical composition in the world, Hanuman's Odyssey that paves the way for Rama to rescue his kidnapped wife is bound to charm the readers and listeners alike. Interestingly, as the following verse illustrates, this epic was the forerunner of the magic realism of our times – “Gripped she then him by shadow / Cast which Hanuman coast to coast, Recalled he in dismay then / What Sugreev said at outset / That one fiend had aptitude / To grip its prey by mere shadow.” On a personal note, my paternal grandfather, Bulusu Thimmaiah-garu, like many in his time, was a life-long practitioner of Sundara Kãnda parayana (the epic’s daily recital in part or full), whose spirituality could have providentially guided me in this, rather an effortless, trans-creative endeavour.
BS_Murthy · 34.1K Views

Tanrıyı Oynayanlar

TANITIM Farkındalık var oluşun başından beri çok az kişiye huzuru getirmiştir. Farkındalığı yaşadığın ilk anda saf bir korku da onunla beraber gelir. O korku bir eşikten geçmek demektir. Korkuyu hissettiğin ilk an sonsuza dek süreceğini düşünürsün bir saniye öncesinde hayatının anlamsız olduğuna inanırken korku o anlamsızlığı özletir. Anlamsız hayatını geri istersin. Çünkü hayatının bir anlamı olması demek bir hedef yaratır ve o hedefe giden uzun dar korkunç bir yol... Kimse o yolda yürümek istemez, yani yolu gördükten sonra istemez. Var olduğum ilk andan beri içimde koca bir boşluk taşıyordum. Bir şeylerin ters gittiğini her zaman biliyordum. Her şey olması gerektiği gibiydi ama beni rahatsız eden bir boşluk vardı. Görmezden geldiğim bir boşluk. O boşluğu o kadar görmezden geldim ki var olduğunu bile unuttum. Diğerleri gibi olmama düşüncesiyle baş edemedim içimdeki utanç ve korkuyla başa çıkamadım. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması düşüncesi içimdeki boşluğa sırt çevirmeme sebep oldu. Sırtımı çevirdim kulaklarımı ve gözleri kapattım. Bana yazılan rolü oynadım üstelik hiç fakında olmadan. Ta ki o güne kadar... Artık o rolü oynayamazdım. Yolu görüyorum, korkuyorum. Hissettiğim ilk şeyin bu olması çok acayip olsa da korkudan daha gerçek ne var ki? şimdi çılgınca bir şey yapma zamanı. O eşikten geçme zamanı. Özgür kalma ve tüm köleleri özgür bırakma zamanı. "Sadece Tanrıyı öldürenler özgürdür. Çünkü özgürlük ancak Tanrıyı öldürünce gelir."
Zeynep_Marangoz · 3.3K Views

Ölü soy

(baş karakter Shu Rain ) Basit bir köyde doğmuştur bulunduğu köy kıtada bulunan yüzlerce Krallığın binlerce Klan'ın gözüne giremeyecek kadar önemsiz olmasına rağmen olan olur ve köyleri bilinmeyen insanlar tarafından katledilir ailesi oğullarını korumak için onu bir sepete koyup nehre bırakırlar tek istekleri oğullarının kurtulması (kurak topraklarda en üstün iblislerin bulunduğu en zeki cinlerin en güzel elflerin olduğu Gölge Krallığı arazisinde yaşayan iblis doğum sırasında çocuğunu kaybeder ve yolculuğa çıkar yolculuğunda nehirde yüzen bir sepet görür başta aldırmaz fakat bebek ağlamasını duyduğunda hemen sepeti alır ve çocuğa bakar işte o zaman bu çocuğu büyütmek ister fakat bir sorun vardır çocuğu Gölge Krallığında büyütemez kendisi de bu Krallıkda uzun süre yaşayamaz o sıra gözlerine ölen oğlu gelir ve bir karara varır ÖLÜ SOYU KULLANACAĞIM BU ÇOCUĞU NE PAHASINA OLURSA OLSUN BUYUTECEĞİM ONU BU DÜNYADAN OLMAYAN BİR CANLIYA ÇEVİRMEM GEREKSE BİLE YAŞATACAĞIM) Ölü Soy açıklaması (bu soy kadim iblislerin binlerce iblisin kanını emip bir canlıyı iblise donusturmesine yarar fakat o canlı sıradan bir iblis olmaz o canlı bir iblis tanrısı olur bu soyu bilen iblislerin hepsi eski çağlarda idam edilmiştir öleki milyonlarca ölü Soy sahibi iblisten sadece 3 tane kalmıştır bu iblislerin en yaşlısı fan huroa yani kadim kraliçe lanet yüzünden bir varis aramaktadır ) Bunun yüzünden milyarlarca canlı insan, iblis kayırmaksızın herkesi kabul etmektedir burdaki iblisimiz fan huroa haricindeki kadim soy sahibi olan kohu zahiri olmaktadır son kadim soy sahibiyse kocası kohu sahuba dır bu ikisi iblis topraklarında sözü geçen 10 büyük Klanın en büyüğü olan kızıl göz kanının yöneticileridir
qlasala2929 · 18.1K Views
Related Topics
More