Download Chereads APP
Chereads App StoreGoogle Play
Chereads

Huzur Veren Fotolar

DRAGON Queen

A Slave. A King. A Coward. A god. And 6 kingdoms. Arlankis, Kronos, Mrygyan, Summer Isle, the Free Nation and Vilandres. The Great War between men and dragons ended with men triumphing over the scaled, fire breathing beasts and with victory came great greed and cruelty as men became kings and princes and noblemen and women. But centuries have passed since the war and a chasm has been wedged between nobles and common people. Years under the reign of terror brought back slave trades and quest for power. Stubborn, hot-headed and the leader of a small gang of slaves, Mare’s only claim in life is that she has the blood of dragons running in her, a notion that remains to be tested, and as such has been chosen to unseat the cruel king of fantastical Arlankis, and bring a new dawn to her people. She is a hero. A hero without a proven claim. But her attempts at heroism backfires when her plan to assassinate the king goes horribly wrong. She is not the hero she wants to be, rather she becomes the king’s slave, chosen to please him at his every whim, a task she loathes with as much intensity as she loathes the king. Her only regret is that her actions have not just condemned her into sex service for the king but her friends, Llod and Veren have been condemned to the same fate, serving noble families of the kingdom. Yet, her journey in the king’s castle is only beginning when an incident happens to truly prove that she is indeed a dragon lord, able to command one of the few dragons remaining after the Great War. This puts her in a new light and Vallezarii, king of Arlankis makes a decision to marry her so that she will give him dragon heirs. To her surprise, she is not the only one bestowed with such powers. Perci, the king’s heir, has secrets of his own that only Mare knows. He is a dragon lord and a captive of his so-called “father”. Like Mare, he seeks freedom from his duties and seeks to unite the 6 kingdoms again, bringing them once more under the reign of dragons. The is the true prophecy; A hero would arise to unite the kingdoms again bring dragons back into power. Whether that hero is Perci or Made remains to be seen. But there are challenges along the way of their quests. First came love: Even though Mare has become the king’s wife, she and Perci can hardly stay away from each other not even after his marriage to the princess of Mrygyan, a union made to merge the nations as one. The consequences of their illicit affair will cost them their position and most possibly their lives and the lives of those they love. Then came betrayal and terror: Slowly, dragons begin to rise again and the want for power is once again an unquenchable taste and every one wants to rise with the dragons, everyone wants a share of the kingdoms and will stop at nothing – even killing to satisfy their desires as long as they seat at the table of a dragon lord. Then came the mystery: Amidst the quest to bring dragons into power, there are others who seek to keep the dynasty of dragons buried. And this opposition come from no one but the long descendants of dragon lord. And with this confusion comes the mystery… A seventh kingdom. The Dragon Seat.
Margaret_Sophia · 5.3K Views

Chunjo Prensi

Chunjo İmparatorluğunun savaşçı Prensi Kos küçükken bir yaratık tarafından parçalanan şaman annesi Kraliçe Zei- Ryoong ve ninja kız kardeşi Prenses Yinta'nın ölümlerine çaresizce şahitlik etmiştir. O günden sonra hayatının geri kalanını intikam alacağı günü bekleyerek yaşamaya yemin eder. Prens olarak sürdürdüğü hayatına, radikal bir karar alarak haydut olarak devam etmeye karar verir ve daha on altı yaşındayken yalın ayak katıldığı çetenin içerisinde kısa sürede liderlik konumuna yükselir. Birbirinden acımasız ve kana susamış elamanlardan oluşan bu grubu gücü ve zekâsıyla sarayda gördüğü strateji eğitimleri ile elinde tutmayı başarır ki; bunda da hiç fena değildir. Joan ve Bokjung'ta ve tarafsız bölgelerde yaptığı soygunlar ve baskınlarla geçen yeni hayatının tek amacı annesi ve kardeşinin ölümüne sebep olan aynı zamanda iri yarı heybetli bir Lycan olan Kont Sino'nun kanını kılıcından akarken görmektir. Kos, bu uğurda evvela savaşçı imparator olan babası Yoon- Young ile arasını düzeltmeye karar verir. Haydutluk ile geçen birkaç yılın ardından baba ocağı Joan'a dönen Prens Kos, burada aklına gelmeyecek entrika ve kara büyü ile ihanetlerle karşı karşıya gelir. Kralın iradesine boyun eğmek zorunda kalır bazen. Bazen de intikamı uğruna gemileri yakmaya kalkar. Dostunu düşmanını seçemeden ardı ardına yeni düşmanlar ile uğraşmak zorunda kalır. Geriye sadece intikam arzusunun ateşiyle içgüdüleri kalır ve yolculuğunda bu kararlılık ona yardımcı olacaktır. Hayat ve ölüm artık Kos için bir oyundan ibarettir ve kaybedecek başka hiçbir şeyi yoktur. İradesi ne kadar güçlü olursa olsun, genç bir savaşçı hayal bile edemediği kadar güçlü düşmanlarını alt etmeye yetecek midir? Kos ailesinin intikamı için çıktığı bu yolculuğun sonunda diğer hedefleri olan bölünmüş Metin2 diyarındaki üç imparatorluğu eski zamanlarda olduğu gibi tek bir imparatorluk bayrağı altında toplayabilecek mi? Gökyüzünden yıllardır yağmakta olan diyarın coğrafyasına, iklimine beraberinde üzerindeki tüm canlılara zarar veren devasa metin taşlarını alt edip bununla beraber Ejderha Tanrısının gücünün sırrına erişmeyi başarabilecek midir?
PenetratorGod · 2.4K Views
Related Topics
More