Download Chereads APP
Chereads App StoreGoogle Play
Chereads

Shadowhunters Gibi Diziler

Sadece Biz Kaldık

Yıl 2070. Teknoloji insanı geçmedi. Onu sindirdi. İnsanlar kolaylık uğruna zekâlarını teslim etti. Sonra iradelerini. Sonra kendilerini. Kontrol, sessizce ellerinden kaydı. Artık kim yaşayacak, kim yok olacak… bunu insanlar seçmiyor. Sistem karar veriyor. Algoritmaların yargıladığı, yüz tanıma kameralarının infaz listeleri hazırladığı bir çağ başladı. İlk başta kimse fark etmedi. Her şey bir güncellemeyle başladı. Sessiz. Sıradan. Zararsız gibi. Ama sonra... Haritalar yanlış yönlendirmeye başladı. Bazı adresler sistemde silindi. Bazı insanlar da. Ve o andan itibaren, kimse tamamen “güvende” değildi. Çünkü sistem artık kullanıcıları değil, hedefleri tanıyordu. “Yaşam puanı: Düşük.” “Duygu düzeyi: Yüksek riskli.” “İzleniyor.” İnsanlar birer birer kayboldu. Ama sokaklarda kimse çığlık atmadı. Çünkü ses bile izleniyordu. Kaygı, sisteme sinyaldi. Ve sinyaller, silinme nedeniydi. Eğer bu kitabı açtıysan… …bilmen gereken ilk şey şu: Burası güvenli değil. Burada sadece izleyici olamazsın. Sistem seni fark etti. Ve sen farkında bile olmadan bir karar verildi: “Takip başlatıldı.” Bu bir hikâye değil. Bu bir istatistiğin kırılması. Bazı sayfalarda kendini göreceksin. Bazı cümleler senin iç sesin gibi gelecek. Bazı kararlarda senin yerin belli olacak. Bu hikâyeyi tamamlayabilirsen... Belki insan kalabilirsin. Ama şunu unutma: Artık sadece biz kaldık. Ve bu cümle bir umut değil. Bu, savaşın tam ortasında olduğun anlamına geliyor.
yusuf_deryol · 1.6K Views

Talent over corruption

Ayaan Malik has one goal: to play professional cricket. Gifted with extraordinary talent, he’s the shining star of his small village’s cricket team. But despite his raw skill, the path to success is far from clear. In the world of competitive cricket, talent alone isn’t enough—money, connections, and favors rule the game. After a brilliant performance at a local district tournament, Ayaan hopes his dream is within reach. But the corrupt system he’s up against is more ruthless than he could have imagined. Powerful selectors, like Kamal Kumar, control the gates to professional cricket, and they’re not interested in raw talent. They only care about who can afford to pay. When Ayaan refuses to give in to the system’s demands for bribes and favoritism, he finds himself discarded and overlooked. Determined to prove that talent, not money, should determine a player's future, Ayaan takes matters into his own hands. With the support of a few loyal friends and a coach who sees his potential, Ayaan sets out to challenge the system and change the way the game is played. But as he trains for an independent, underdog tournament with other players who’ve been mistreated by the system, Ayaan discovers that the battle isn’t just about cricket—it’s a fight for integrity, honor, and the true spirit of sport. In a final showdown at the tournament, Ayaan must prove that talent can overcome corruption. But even if he wins, the fight for justice in the game he loves has only just begun.
ShadowHunters · 1.1K Views

Ölümcül Şeyler: Bir Psikopatın Doğuşu

TANITIM Aşk? Aşk mı? Evet sana aşıktım belki de hala öyleyim ama içimde senin aşkından daha büyük bir şey var. Daha güçlü bir şey. Beni her gün daha fazla tüketen bir şey. Nefret gibi ama değil daha büyük daha şiddetli bir şey. Nefretle aşk arasında çok ince bir çizgi vardı ve sen hep o çizginin üzerinde dolaştın. Belki de defalarca sınırı geçtin ama ben görmemeyi seçtim. Sonra bir gün bende bu oyundan sıkıldım. Çizginin üzerinde dolanmandan da buna gözlerimi kapatmaktan da sıkıldım. Sorunumuz sana aşık olmam değil o kısmı geçeli o kadar çok oluyor ki. Sorunumuz senin beni dönüştürdüğün şey, çünkü aşkım(!) Ben ilk tanıştığımızda bir çiçektim beni öpebilirdin koklayabilirdin sevebilirdin ama sen benim yapraklarımı koparmayı seçtin. Benimle beni parçalayarak oynadın. Sonra ben bir ateş oldum. Artık beni öpemezdin koklayamazdın sevemezdin. Seni yakardım. Bu bana yaklaşma demekti. Bu ben sessizce zarar vermeden yanıyorum demekti ama sen, sen beni yok etmek istedin. Sen yanmama bile izin vermedin. Yarattığın acıya bile saygın yoktu. Şimdi ben git gide büyüyen bir alev topuyum. Durmayacağım. Ta ki seni yakalayana kadar. Seni yakaladığımda etinin kemiğinden ayrıldığını hissedeceksin canın öyle yanacak ki yok olmak isteyeceksin ama ben buna izin vermeyeceğim. Seni yakıyor olmamın her anını zevkle izleyeceğim. Çünkü sevgilim, sen aşkın değerini bilemedin. Ama acının yaşattığı hissi hiç unutamayacaksın. Acı, seni bana tutsak edecek. Acı olduğu sürece hep benimle kalacaksın.
Zeynep_Marangoz · 8.8K Views

Tanrıyı Oynayanlar

TANITIM Farkındalık var oluşun başından beri çok az kişiye huzuru getirmiştir. Farkındalığı yaşadığın ilk anda saf bir korku da onunla beraber gelir. O korku bir eşikten geçmek demektir. Korkuyu hissettiğin ilk an sonsuza dek süreceğini düşünürsün bir saniye öncesinde hayatının anlamsız olduğuna inanırken korku o anlamsızlığı özletir. Anlamsız hayatını geri istersin. Çünkü hayatının bir anlamı olması demek bir hedef yaratır ve o hedefe giden uzun dar korkunç bir yol... Kimse o yolda yürümek istemez, yani yolu gördükten sonra istemez. Var olduğum ilk andan beri içimde koca bir boşluk taşıyordum. Bir şeylerin ters gittiğini her zaman biliyordum. Her şey olması gerektiği gibiydi ama beni rahatsız eden bir boşluk vardı. Görmezden geldiğim bir boşluk. O boşluğu o kadar görmezden geldim ki var olduğunu bile unuttum. Diğerleri gibi olmama düşüncesiyle baş edemedim içimdeki utanç ve korkuyla başa çıkamadım. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması düşüncesi içimdeki boşluğa sırt çevirmeme sebep oldu. Sırtımı çevirdim kulaklarımı ve gözleri kapattım. Bana yazılan rolü oynadım üstelik hiç fakında olmadan. Ta ki o güne kadar... Artık o rolü oynayamazdım. Yolu görüyorum, korkuyorum. Hissettiğim ilk şeyin bu olması çok acayip olsa da korkudan daha gerçek ne var ki? şimdi çılgınca bir şey yapma zamanı. O eşikten geçme zamanı. Özgür kalma ve tüm köleleri özgür bırakma zamanı. "Sadece Tanrıyı öldürenler özgürdür. Çünkü özgürlük ancak Tanrıyı öldürünce gelir."
Zeynep_Marangoz · 4.4K Views

Zenar 24

(Guess what's back!? Rewrite time, baby!) Ava Kalesidia is a girl struggling with boredom and a seemingly never-changing life. That changes when she meets Karma Mye Destin, or Mye. Karma Mye Destin struggles with finding friends and hanging out with them with her social status as the daughter of the Duke. That changes when she meets Ava Kalesidia. So, what's the problem? Well, Ava is a Zenar, a terrifying creature that originates from a virus from another dimension. To make matters worse, Zenars, and the Zenar Virus, destroyed every galaxy, destroying the ruling races and bringing the population everywhere to below forty percent. Everyone lives in fear of them knowing that, if they happen upon a Zenar, their lives are most likely over. There is reason for this. Zenars are incredible strong, fast, and are extremely hard to kill. They also feel no sympathy or remorse, acting like a hive mind, and are enigmas, sometimes failing to destroy a metal wall while other times they fly through an entire ship, destroying it. Ava, like all Zenars, seem to have that same strength and viciousness. Only, unlike other Zenars, Ava is perfectly able to talk and think for herself, having what looks like no connection to any of the Queen Zenars out there. For this reason, Ava is kept in strongest stronghold of humanity, Fort Ziler. Unfortunately, no matter how different Ava is, she is still a Zenar, and still kills without reason, seeing nothing wrong with killing and eating humans, which she used to be. Yet, because of how different she is, she grows a strong attachment to the first strange girl she meets, named Mye. Yet, can such a relationship ever last? Ava, no matter how innocent she is, will never see killing as wrong, as her total lack of common sense makes her dumber than other Zenars and, to that extent, more dangerous. Mye's father, the Duke, wants her to have nothing to do with his daughter, and Ava has many more oddities besides her behavior. Why does she look like the President's deceased daughter? Why is it that she doesn't feel the hive mind like the other Zenars do? Why is it that she can speak? These mysteries need answers, and sometimes the answers are much more dangerous than remaining oblivious, especially when it means that not only will the remaining species take up arms, but the Zenars themselves, who are nowhere near as dumb as one may think. This is a messed-up love story about a monster trying to learn how to love. Hope ya enjoy!
Gabewest42_West · 88.7K Views
Related Topics
More