Bölüm 5: İlk Sınav
Fujimaru ve Fushi, Karanlık Orman'ı geçtikten sonra, 3. katmana ulaşmak için devasa bir yapıya benzeyen katmanların merdivenlerine doğru ilerlediler. Bu katmanlar, yuvarlak ve akıl almaz büyüklükteydi. Her katman, bir öncekinden daha tehlikeli ve zorluydu. Merdivenler, taştan yapılmıştı ve her bir basamak, geçmişte burada yaşamış olan bir uygarlığın izlerini taşıyordu. Ancak bu merdivenler, sadece bir geçiş yolu değil, aynı zamanda tehlikeli yaratıkların da eviydi.
Fujimaru, merdivenlerin başında durdu ve etrafı dikkatlice gözlemledi. "Burada dikkatli olmalıyız. Her an bir şeyler çıkabilir."
Fushi başını salladı. "Evet, burası çok tekinsiz görünüyor. Büyü yeteneklerimi kullanarak çevreyi tarayabilirim."
Fushi, asasını hafifçe kaldırdı ve bir büyü yaptı. Büyü, çevredeki enerjiyi algılamasına yardımcı oluyordu. Ancak bu sırada, yer sarsılmaya başladı. Fujimaru ve Fushi, dengelerini kaybetmemek için birbirlerine tutundular.
"Bu da neydi?" diye sordu Fujimaru, endişeyle etrafına bakınarak.
Fushi'nin gözleri genişledi. "Bir şey geliyor! Büyük bir şey!"
Merdivenlerin yanından yükselen toz bulutlarının arasından, devasa bir taş golem ortaya çıktı. Golem, kayalardan oluşan bir bedene sahipti ve gözleri kırmızı bir ışıkla parlıyordu. Her adımında yer sarsılıyor ve etrafındaki taşlar parçalanıyordu.
Fujimaru, metal kollarını harekete geçirdi. Kolları anında bir kılıca dönüştü. "Bu iyi görünmüyor. Hazır mısın, Fushi?"
Fushi, asasını sıkıca tuttu. "Evet, hazırım. Ama bu şeyi nasıl durduracağız?"
Fujimaru, golemi dikkatlice inceledi. "Görünüşe göre bu golem, büyülü bir enerjiyle çalışıyor. Eğer onun enerji kaynağını bulabilirsek, onu durdurabiliriz."
Fushi başını salladı. "O zaman ben onun enerjisini algılamaya çalışayım. Sen onu oyala!"
Fujimaru, goleme doğru koştu ve metal kollarıyla bir saldırı yaptı. Kılıç, golemin taş bedenine çarptı ama neredeyse hiçbir etki yaratmadı. Golem, Fujimaru'ya doğru devasa bir yumruk savurdu. Fujimaru, son anda kenara atlayarak saldırıyı savuşturdu.
Fushi, bu sırada golemin enerjisini algılamaya çalışıyordu. Büyü yeteneklerini kullanarak, golemin bedenindeki enerji akışını takip etti. Sonunda, golemin göğsünde parlayan bir taş fark etti.
"Fujimaru! Onun göğsündeki taş! O onun enerji kaynağı!" diye bağırdı Fushi.
Fujimaru, Fushi'nin sözlerini duydu ve golemin göğsüne odaklandı. Ancak golem, Fujimaru'nun saldırılarını engellemek için sürekli kollarını kullanıyordu. Fujimaru, golemi oyalamaya devam etti ama bir yandan da Fushi'ye seslendi:
"Fushi! Onu durdurabilir misin?"
Fushi, asasını kaldırdı ve bir büyü yapmaya başladı. Büyü, golemin enerji akışını bozmak için tasarlanmıştı. Ancak golem, Fushi'nin büyüsünü fark etti ve ona doğru yöneldi.
"Fushi, dikkat et!" diye bağırdı Fujimaru, golemin Fushi'ye saldırmak üzere olduğunu görünce.
Fushi, golemin saldırısını önlemek için hızlıca bir kalkan büyüsü yaptı. Golemin yumruğu, kalkana çarptı ve Fushi'yi geri itti. Fushi, yere düştü ama büyüsü golemin enerjisini bir nebze olsun zayıflatmıştı.
Fujimaru, bu fırsatı değerlendirdi ve golemin göğsündeki taşa doğru bir saldırı yaptı. Metal kolları, taşa çarptı ve taş çatladı. Golem, bir an duraksadı ve sonra yavaşça yere yığıldı. Devasa bedeni, yere çarptığında büyük bir gürültü çıkardı.
Fujimaru, Fushi'ye doğru koştu. "İyi misin?"
Fushi, ayağa kalktı ve başını salladı. "Evet, iyiyim. Ama bu golem gerçekten zorlu bir rakipti."
Fujimaru gülümsedi. "Ama birlikte onu alt ettik. Takım uyumumuz sayesinde."
Fushi, Fujimaru'ya baktı ve içten bir teşekkürle gülümsedi. "Evet, sen olmasaydın bunu başaramazdım."
İki arkadaş, golemi alt ettikten sonra, yakındaki bir harabede dinlenmeye karar verdiler. Fujimaru, kamp ateşi yaktı ve yanlarında getirdikleri yiyecekleri çıkardı. Fushi, ateşin karşısında oturdu ve golemle olan mücadeleyi düşünmeye başladı.
"Bu, gerçekten zorlu bir mücadeleydi," dedi Fushi. "Ama birlikte çalışarak üstesinden geldik."
Fujimaru başını salladı. "Evet, bu sadece bir başlangıç. Daha birçok zorlu rakiple karşılaşacağız. Ama birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz."
Fushi, Fujimaru'nun sözlerine içten bir teşekkürle karşılık verdi. "Seninle takım olduğum için çok mutluyum, Fujimaru. Artık yalnız değilim."
Fujimaru, Fushi'ye gülümsedi. "Ben de seninle takım olduğum için mutluyum, Fushi. Birlikte daha büyük maceralara atılacağız."
İki arkadaş, ateşin etrafında otururken, geleceğe dair planlar yapmaya başladılar. Fujimaru, Fushi'ye güveniyordu ve onun büyü yeteneklerinin yolculuklarında büyük bir avantaj sağlayacağını düşünüyordu. Fushi ise, ilk kez birine güvenmenin ve bir takımın parçası olmanın ne demek olduğunu anlamıştı.
Ertesi sabah, güneş doğarken, iki arkadaş 3. katmanın derinliklerine doğru yola koyuldular. Yolculukları boyunca, daha birçok zorluğun onları beklediğini biliyorlardı. Ancak birlikte her türlü engelin üstesinden gelebileceklerine inanıyorlardı.