...
Aubrey ve Zayn'nin annelerinin ölüm yıldönümü gittikçe yaklaşıyordu. Aradan 10 yıl geçmiş olacaktı. Böyle olmasına rağmen babaları Ivan ve çocuklar bunu atlatamadılar.
Ivan'nın masasındaki Aida'nın fotoğrafı,ona çok şey hatırlatıyordu. İlk aşkını unutması mümkün değildi. Zayn ise Aubrey için güçlü durmaya çalışsa da son günlerde daha çok resim çizmeye başlamıştı. Onu rahatlatan tek şey buydu. İçten içe ağlasa bile kendisi üstesinden gelebiliyordu. Ama Aubrey için durum böyle değildi.
...
Aubrey,annesinin bıçaklandığı anı görmek zorunda kalmıştı. 6 yaşında olmasına rağmen fazla zekiydi. O sırada Zayn ile oyun oynadıkları için aynı odada değildiler. O an yaptığı ilk şey Zayn'i odaya kitlemek olmuştu. Her ne kadar Zayn çıkmak için ağlayıp bağırsa da Aubrey kapıyı açmamıştı. Annesini kanlar içinde görmek onda kan fobisi oluşturmuştu. Ne zaman bunları hatırlasa bulduğu ilk yerde kusuyordu.
Zayn,neler olduğunun farkındaydı. Aubrey'in tek başına acı çekmesi onu üzüyordu.Zaten aynı sorunları Zayn de yaşıyordu,konuşarak birbirilerine yardım edebileceklerini düşündü.Yardım etmek istiyordu. Birgün onu odasında uzanırken ve yarı ağlar bir pozisyonda buldu.
"Aubrey..? İyi misin...? Son zamanlarda biraz..."
Devamını getiremedi. Çünkü Aubrey lafını kesti.
"Odamdan çıkar mısın,konuşmak istemiyorum!?"
Zayn,bu laflara karşı oldukça alındı. Çünkü tek isteği ona yardım etmekti ve Aubrey'in bu yardıma karşı sert davranması hoş bir şey değildi.
"Aubrey. Sana yardım etmeye çalışıyorum. Neden beni kendinden uzaklaştırıp duruyorsun anlamıyorum!"
Aubrey,hiç konuşma modunda değildi. Ağzına geleni söyleyebilirdi.
"Çünkü bana yardımcı olmuyorsun,beni ANLAMIYORSUN!"
Zayn,Aubrey'e neler olduğunu anlayamıyordu. Aubrey oldukça inatçıydı ve kararlıydı. Ama Zayn,ikiz kardeşi olarak Aubrey'i en iyi anlayan kişiyken Aubrey'in sözleri çok kırıcı olmuştu.
"Anlamıyor muyum? Seni en iyi anlayan kişi benim farkında mısın..?"
Zayn'in sözleri üzerine Aubrey sinirlenmeye başladı.Yataktan kalkıp Zayn'e doğru yürümeye başlayarak:
"Evet anlamıyorsun! Çık odamdan!"
Zayn bu konuda onunla konuşmaya kararlıydı.
"Ama Aubrey..-"
Lafı Aubrey'in onu ittirmesiyle kesildi. İşin boyutu büyüyordu.
"Çık odamdan Zayn! Neden anlamıyorsun! Konuşmak istemiyorum!?"
Zayn,sadece yardım etmek istemişti. Ama davasından vazgeçecek değildi.
"Aubrey! Beni dinler misin..!?"
Aubrey'in sabrı tükenmişti.
"Sana çık odamdan diyorum!"
Aubrey,o anki sinirle çok sert bir tokat atmıştı. Ne kadar sert bilinmez ama acıttığı kesindi. Zayn,neye uğradığını şaşırmıştı. Hiç böyle bişey olmamıştı. Uzun süre sessiz bir şekilde yere baktı.
Aubrey,yaptığı hareketten pişmanlık duydu. Hatalı olduğunun farkındaydı ancak o an gururu özür dilemesine izin vermemişti. Zayn kapıya yürürken:
"Sen...çok değiştin Aubrey."
Bunu dedikten sonra odadan çıktı. Aubrey,kendi suçluluğuyla yalnız kaldı. Çoğu zaman annesinin gözünde bir hayal kırıklığı olduğunu düşünüyordu. Annesinin katili 10 sene geçmesine rağmen bulamadığı için, Zayn'i yeterince koruyamadığı için,yeterince iyi bir idol olamadığı için...
...
Aradan 3 gün geçti. Aubrey normal idol kariyerine devam ediyordu. Normalde hep mutlu ve neşeli bir insan olduğundan neşeli taklidi yapmasına gerek kalmazdı. Ama özellikle bu dönemde neşeli taklidi yapması gerekiyordu.Sonuçta idollük: yalan ve taklit demekti.
3 gün boyunca Zayn ve Aubrey küs kaldılar. Zayn,duygularını boşaltmak için kağıt kalem bulduğu yerde resim yapıyordu. Ayrıca kız arkadaşı Diana ile konuşmak ona iyi geliyordu. Diana,bir modeldi. Neredeyse 6 aydır çıkıyorlardı. Aubrey de Diana'yı tanıyordu ve onu ablası gibi görüyordu. Zayn,arada en yakın arkadaşı Nathan ile de konuşuyordu. Nathan ise bir oyuncuydu. Aubrey'in ezeli düşmanıydı.
Bir gün Zayn,evde aşırı bunaldığı için Diana ile buluşmaya gider. Şu ara ona en iyi gelen kişi kız arkadaşından başkası değildir. Diana,Zayn'deki mutsuzluğu farkeder ve sorar:
"Hey Zayn,sen iyi misin..?"
Zayn,bu soruya çok şaşırır. Dışarırdan bu kadar belli ettiğini farketmemişti.
"Annemin ölüm yıl dönümü yaklaşıyor...Bu dönem ailemiz için çok sıkıntılı bir dönemdir. 5 gün önceyse Aubrey ile kavga ettim. Bu dönem Aubrey için çok zor geçiyor çünkü o...her şeye şahit oldu. Beni bir travmadan kurtardı...ona yardım etmek istiyorum ama o beni kendinden uzaklaştırıyor..."
Diana,duyduklarına çok üzülür. Zayn'in elini sıkıca tutar.
"Anlayabiliyorum. Sonuçta Aida,ünlü bir idoldü..bunları haketmemişti. Sizin için üzüldüm.."
...
2 gün sonra Diana,alışverişten dönerken Aubrey'e rastlar. Muhtemelen rahatlayabilmek için dışarıda oturuyordu. Aubrey,karşısındaki göle bakarak düşüncelerinde kaybolmuş gibi görünüyordu. Diana, Aubrey ile konuşabileceğini düşünerek yanına oturur.
"Hey Aubrey,nasılsınn?"
Aubrey,düşüncelerinden arınarak Diana'ya baktı. Yüzündeki ifade okunulamazdı. Diana,Aubrey'e baktığında hâlâ Aida Dubois'i görebiliyordu. Davranışlarından tut dış görünüşüne kadar...her şeyiyle benziyordu. Gen faktörü acımasız bir gerçekti. Diana biliyordu ki Zayn'nin en büyük korkusu Aubrey'in de annesiyle aynı kaderini paylaşma ihtimalinin olmasıydı. Her ne kadar Zayn söylememiş olsa da.
Aubrey,sahte bir gülümseme takınarak cevap verdi.
"İyii.Sen nasılsın?"
Diana,bu gülümsemeyi uzaktan görse sahte olduğunu anlayamazdı ama yakından bakınca gözlerinin onu ele verdiğini farketti. Farketti ki Aubrey,annesinin taklit yeteneğini almıştı. Oldukça eşsiz bir taklit yeteneği vardı.
"Ben de iyiyim ama...sen pek iyi görünmüyorsun Aubrey...bir sorun mu var..?"
Aubrey,soru karşısında sessiz kaldı.Hâlen gülümsüyordu ama Zayn ile ettiği kavganın acısı ve pişmanlığı ile annesine olan özlemi durmuyordu.
"Evet. Ben...iyi değilim."
Aubrey hâlâ gülümsüyordu ama sesi çatallaşmaya başlamıştı. Muhtemelen birazdan hüngür hüngür ağlayacaktı. Diana,bir soru daha sormak istedi.
"Hey Aubrey,bana neler olduğunu anlatmak ister misin? Eğer anlatmak istemezsen de sessiz bir şekilde burada oturabiliriz. Sana her şekilde yardım etmeye hazırım."
Aubrey,böyle bir yanıt beklememişti. Uzun süre sessiz durduktan sonra fırsat bu fırsat diye düşünerek konuşmaya başladı. Gülümsemesi hafiften solmaya başladı.
"Ben...annemi çok özlüyorum. Onu tekrar hayata döndürebilmek için her şeyi yapardım..ama...ben annemin istediği gibi bir evlat olamadım. Aradan 10 yıl geçti ve annemin katilini bulamadım..Zayn'i yeterince iyi koruyamadım ve aksine ona kötü bir kardeş oldum..çevremdeki herkesin canını yakıyorum..ve en önemlisi...iyi bir idol olamadım...Her gün sosyal medyadan umarım annen gibi ölürsün gibi mesajlar alıyorum. Görmezden gelmeye çalışıyorum ama olmuyor,yapamıyorum..Zayn'e bunları anlatmak istemiyorum çünkü eminim ki Zayn duygularını içinde yaşıyor ve bana anlatmıyor..onu daha fazla üzmek istemiyorum.."
Aubrey göz yaşlarına boğulurken Diana çok etkilenmişti. Aubrey'in bu kadar çok şey anlatacağını düşünmemişti ve aksine kendisi yanından kovacağını düşünmüştü. Aubrey'e sarıldı ve konuşmaya başladı.
"Annene olan özlemini anlıyorum..sonuçta o senin canından bir parçaydı. Ama ben...annenin seninle gurur duyduğunu düşünüyorum. İyi bir kardeşsin,iyi bir idolsün,iyi bir arkadaşsın ve en önemlisi...iyi bir insansın. Ve linçleri umursama lütfen..onlar sadece modunu düşürmek için varlar.Ayrıca ben Zayn'in senden daha iyi bir kardeş bulabileceğini zannetmiyorum. Şuan kötü hissediyor olabilirsin ama merak etme. Bunların hepsi geçecek."
Aubrey,kendini rahatlamış hissetti. Bunları anlatabileceği biri olması ona iyi gelmişti. Ancak Zayn ile arasını düzeltmesi gerekiyordu.
...
Aubrey,eve geldikten sonra doğrudan Zayn'in odasına yürüdü ve kapıyı tıklattı. Muhtemelen Zayn yine resim çizerken yüksek sesle müzik dinliyordu ve kapı tıklatma sesini duymamıştı. Zayn'den ses gelmeyince odaya direk girmeye karar verdi. Odaya girdiğinde tahmin ettiği gibi müzik sesinden dolayı duymamıştı.
"Hey Zayn.- Müsait misin?"
Zayn,sesi duyar duymaz Aubrey'e döndü. O günkü olaydan sonra hâlâ kırgın görünüyordu. İçten içe annesine duyduğu özlem onu da yoruyordu.
"Efendim."
Sesi soğuktu. Aubrey konuya girmek istedi.
Nasıl gireceğini bilmiyordu ama denemek istedi.
"Uhm..o günkü olay için..özür dilerim Zayn. Ben..sana zarar vermek istememiştim. Ne olursa olsun öyle yapmamam gerekirdi. Bunun için çok özür dilerim. Nasıl telafi edebilirim bilmiyorum. Ama çok özür dilerim."
Zayn,affedici bir kişiliğe sahipti. Tıpkı babası gibi. Aubrey'in istemeden yaptığının da farkındaydı. İkisi de zor günlerden geçiyordu. Affetmekten zarar gelmezdi,sonuçta bunlar kardeşler arasında yaşanabilecek şeylerdi.
"HMMMMMMMMM- seni affettim kız kardeş!"
Aubrey taklaya geldiğini farketti-
Zayn aniden MAL gibi sarılınca Aubrey boğuluyor gibi hissetti.
"LAN BIRAK BENI ZAYN SENIN BEN-"
son