Download Chereads APP
Chereads App StoreGoogle Play
Chereads

Cehennemin Hakimi!

Aytunc_Cavdarr
--
chs / week
--
NOT RATINGS
398
Views
Synopsis
Orias, kız kardeşi Misachan ile okulu bitirdiler Annesi Hinasa ve babası Namuci, evlatları arasında hiç ayrım yapmadan onları seven ve kollayan bir ebeveynlerdi. Fakat bir gün, Orias babasından büyük gerçeği öğrendi ve durumu kabullenmeyip gülerek geçiştirdi. Ancak geceleri kulağına gelen fısıltılar onu yalnız bırakmıyordu. Bu karakter, dış ses ile nasıl oluyorsa konuşabiliyor. "Orias Lütfen beni duymayı bırak, ben yazarım, sen ise bir karaktersin! YETER!!"

Table of contents

Latest Update1
Gözler16 days ago
VIEW MORE

Chapter 1 - Gözler

Orias, 17 yaşında olmasına rağmen güçsüz ve çelimsiz bir çocuktu fakat zeki biriydi. Ama diğer yandan, saf görünmeyi de seviyordu.

 

Bir sabah Orias gözlerini açtı, etrafına göz gezdirdi ve yataktan yavaşça doğrulup terliklerini giyerek, kız kardeşi Misachan'ın olduğu yatağa doğru ilerledi. Orias, şaka yapmayı seven, eğlenmeyi seven ve insanları gülümsetmeyi seven bir çocuk.

 

Orias, yatağın yanında duran masanın üzerinden içi yarım suyla dolu bardağı aldı ve Misachan'ın üzerine dökerek kaçmaya başladı, kahkahalar atarak.

 

Orias: "Geç uyanan cezasını çeker!"

 

Misachan sinirli bir yüz ifadesiyle mutfağa doğru yürüdü, eline bir tava aldı, Orias'a baktı ve gülümsedi.

 

Orias bence kaçmalısın...

 

Orias'ın anne ve babası kahvaltı hazırlarken, Orias ve Misachan televizyon izliyordu.

 

Orias'ın annesi Hinasa, Orias'a dönerek:

 

Hinasa: "Orias, çok fazla dışarıya çıkıyorsun, bu akşam bizimle evde oturmalısın."

 

Orias umursamaz bir şekilde sırt üstü uzandı ve annesine doğru baktı.

 

Orias: "Anne, evde kalıp seninle börek falan mı açmamı istiyorsun?"

 

Hinasa, suratı düşük bir şekilde arkasını döndü ve işine devam etti.

 

Orias odasına gitti ve yatağının çarşafına sakladığı bıçağı cebine koydu.

Yavaşça kapşonunu taktı ve evden çıktı. Tam köşeyi dönmek üzereyken arkasından bir ses duydu.

 

Namuci: "Orias, oğlum, bekle!"

 

Orias şaşırmış bir şekilde arkasını döndü ve hızlı bir şekilde gelen babasını fark etti. Babasına doğru hareket etti.

 

Orias: "Ne oldu baba, bir şey mi söyleyecektin?"

 

Namuci, yorgun bir şekilde gözleriyle Orias'ın cebine biraz para koydu ve ona sarıldı.

 

Namuci: "Dışarıya çıkmana hiçbir zaman kızmıyorum Orias, fakat bu akşam erken gelip bizimle yemeğe oturmanı istiyorum, oğlum."

 

Orias şaşırmış bir şekilde babasına doğru kafasını salladı. Namuci gülümsedi ve arkasını dönerek eve doğru yürüdü. Orias, ne olduğunu anlayamamıştı fakat akşam olduğunda kesinlikle eve dönecekti. Babasından ilk defa böyle şeyler duymuştu ve mutlu olmuştu.

 

Orias: "Bu kafamdaki ses ne, amına koyim, 2 saattir ne anlatıyor."

 

Orias sakın bana beni duyduğunu söyleme!

 

Orias: "Söyledim, gitti aq."

 

Nasıl oluyor böyle bir şey? Neyse, ben yazarım. Orias, beni duysan bile çoğu şeyi zor anlarsın.

 

Orias sessiz bir şekilde yürümeye devam etti ve sonunda takıldığı mekâna geldi. Takıldığı bu mekân, ıssız bir ara geçitte, metal varillerde ateş yakılan, serserilerin dolaştığı bir yerdi. Alkol içenlerle dolu bir çöplüktü bir nevi.

 

Orias hiçbir zaman ağzına alkol sürmemişti ve serserilere karşıydı. Onun dahil olduğu ekip de öyleydi.

Mekana gelmelerinin sebebi, ortamın sıcak olması ve rahatça muhabbet edebilmeleriydi.

 

Orias koltuğa oturdu ve bir iç çekti.

 

Gunwoo: "Orias, iyisin mi? Moralın bozuk gibi gözüküyorsun."

 

Orias: "Hayır, iyiyim fakat içimde bir sıkıntı var gibi hissediyorum, beyler."

 

Gunwoo: "Sakin ol, çıkar ortaya, yakında bakalım neymiş içindeki sıkıntı."

 

Orias arkasına yaslandı ve bir ses duydu. Sesin duyulduğu yere döndüklerinde, bir çift göz onlara bakıyordu. Kırmızı, ürkütücü ve büyük gözler tam da onlara doğru bakıyordu.

 

Herkes korku ve heyecanla bağırmaya başladı. Ekipten Hajoon, kendini öne attı ve ona doğru sakin adımlarla yürüdü. Kırmızı göze yaklaştı ve iyice bakındı. Tüm ekip şaşkın bir şekilde Hajoon'a doğru bakarken,

 

Ortalığı bir anda kan bürüdü ve Hajoon'un bedeni, kocaman sivri, tıpkı köpekbalığı gibi dişlerle parçalandığını gördüler.

Herkes oradan oraya kaçışırken, Orias orada öylece kalakaldı.

 

Cebindeki bıçağı yavaşça çıkarttı ve o şey, her neyse ona doğru baktı. O şey, yavaşça aydınlığa çıkarken elindeki pençelerin uzunluğu ve içeriyi saran karanlık ve huzursuzluk, o şeyin bir şeytan olduğunu gösteriyordu.

 

Şeytan, Orias'a doğru baktı ve şeytanın yüzünü korku sardı. Şeytan korkarak kayboldu. Orias ne olduğunu anlayamadı ve evine doğru hızlı adımlarla koştu.

 

Orias kapıyı açtı ve içeriye girip hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etti. Ee, ne de olsa o, iyi bir taklitçiydi.

 

 

 

 

 

 

 

 Son

 İnsta : aytuncvdr