"Ödülümü aldığıma göre bu akşam ziyafet var!"
"Yaşasın Kazuma! İmparatorl Zell için de bir şeyler alır mısın?"
"Kazuma bana yeni bir cüppe alır mısın?"
Aqua ve Megumin hemen isteklerini dile getirdiler.
Aqua her zaman bir şeyler ister ama Meguminin bir şey istemesi oldukça nadir.
"Pekala, istediklerinizi alacağım. Bunun karşılığında bu hafta ev temizliğine karışmam."
"anlaştık."
"Eş olarak gelişmek için iyi fırsat."
Megumin başkente gittiğimizden beri daha agresif oldu. Tabiki şikayetçi değilim aksine mutluyum.
"Kazuma ne kadar size eşlik etmek istesem de Bazı önemli işlerim olduğu için eve döneceğim ve 3 gün olmayacağım. Lütfen bu süre içerisinde başıma bela olacak şeyler yapmayın."
Darkness 3 gün yok. Aslında bu oldukça mükemmel bir fırsat ancak aklıma Megumin'e dediklerim geldi.
-Aqua ve darkness evdeyken onlar tarafından yakalanma riski ile yapmak istiyorum- neden böyle dedim ki aklıma sıçayım...
"Peki Darkness görüşürüz, Kazuma ve Megumin başına bela açmasın diye onları kontrol edeceğim."
Buradaki en büyük bela sensin.
"Görüşürüz Darkness. Eğer gücüm sana lazım olursa lütfen mektup gönder."
"Görüşürüz Darkness. Yine bir asil ile evlenmeye kalkışma, gerçi seni kim ister bilemiyorum."
"Hey beni isteyen bir sürü kişi var! Görüşürüz millet."
Darkness'ı yolcu ettik.
Tam o sırada Megumin ile göz göze geldim ve utanarak bakışlarını kaçırdı. Bunlar bile bana çok umut veriyor.
"Hadi bizde evimize dönelim o zaman."
Açıkçası artık oldukça zenginim. Tüm hayatımı yatarak geçirebilirim, şeytan kralı da yendim. Bir manga ya da roman olsa hikaye şuan çoktan sonlanmış olurdu.
Ama hala çok önemli bir eksiğim var. İlişki!
Darkness gittiği için 3 gün daha beklemem gerekecek gibi ancak gerçekten beklemek zorunda mıyız? Aqua ile olan durumdan çok daha farklı bu.
Ben böyle düşünürken Megumin chomusuke ile salona geldi.
"Yakında kış gelecek Kazuma. O adını bilmediğim masayı geri çıkartacak mısın?"
"Onun adı kotatsu ve tabiki çıkaracağım."
"Hep beraber kotatsunun tadını çıkarabileceğiz."
Bu kız hep herkesi düşünüyor. Bu yönünü gerçekten seviyorum. Grubun en küçüğü olmasına rağmen diğer herkese en çok değer veren o.
"Hey Megumin başkentte olanlar hakkında-"
"Kazuma kazuma, bana biraz borç para verir misin? Çok önemli bir şey almak istiyorum da."
"ORTAMIN HAVASINI OKUSANA BİRAZ İŞE YARAMAZ TANRIÇA! Borç para falan yok sana."
"NE DEDİN SENİ BOKTAN NEET? işe yaramaz bir tanrıça mı? Ben olmasam kaç kere ölmüştün."
Ortamın bütün havasını bozduktan sonra hiç utanmadan konuşuyor.
Ancak megumin gülümsüyor. Bana göz kırptı ve mutfağa doğru gitti.
"Seni kurtardığıma yine pişman oldum. Sana bundan sonra bidaha harçlık yok uza."
"özür dilerim Kazuma-san, kazuma-san çok özür dilerim lütfen harçlığımı kesme. Kazuma-sama nolur."
Ağlayarak yalvarınca bağışlayıcı kazuma olarak ona acıyıp parayı verip onu gönderdim.
Düşününce Megumin ile evde yanlız kaldık...
Hey bu çok iyi bir fırsat değil mi? Aqua gece geç saatlere kadar gelmiyor zaten.
"Kazuma Aqua gitti mi?"
Kesinlikle bu fırsatı değerlendirmek istiyorum.
"Evet biraz önce gitti. Şey Megumin-"
Ben daha cümlemi tamamlamadan Megumin koşarak odasına gitti.
"HEY! Kapıyı neden kitledin Megumin? Başkentte onca şeyden sonra yine mi kaçıyorsun!"
"Eğer kilidi açarsam kesinlikle bana saldıracaksın değil mi? Bana söylediklerini hatırladığına eminim. Şimdi olmaz."
Kelimeleri düzgün seçmem gerekiyormuş.
"Megumin bu fırsat milyonda bir gerçekleşir! Şu kapıyı aç hadi, sırf utandığın için bahaneler uydurma. Bende utanıyorum."
"Bahane falan uydurmuyorum! Darkness ve Aqua evde olduğu zaman yapacağız."
Eğer daha fazla zorlarsam kesinlikle rezil duruma düşeceğim için vazgeçtim. Sanırım bu gece succubus onee-san'lar ile buluşacağım.
"Hey Kazuma, Beni gerçekten seviyor musun?"
Megumin oldukça basit bir soru sordu.
"Tabiki sevmiyorum, benden kaçıp duruyorsun."
"Seni pislik adam- şuan ciddi bir şey soruyorum."
Bende ciddi cevap vermiştim ama neyse.
"Bunu söylemek oldukça utanç verici. Evet seni seviyorum."
"Bunun bende farkındayım! Peki benim neyimi seviyorsun."
"Kapıyı açarsan sana neyini sevdiğimi gösteririm."
"seni çöp herif. Sapığın tekisin."
Kapının arkasından ilahi sözleri duymaya başladım...
"ÖZÜR DİLERİM LÜTFEN DUR ŞAKA YAPTIM."
"demek şaka... Peki kazuma iyi akşamlar."
"Hey neden hayal kırıklığı ile cevap verdin? Senin bizi kime karşı olursa olsun korumanı, her zaman destek olmanı, diğerleri gibi bencil davranmamanı, her şeyini hatta patlama büyünü bile seviyorum."
"... Bu oldukça romantikti ancak neden hatta patlama büyünü bile dedin ki. Aslında bu dediklerin oldukça utandırıcı ve güzeldi ancak yinede bu gece yapmayı kabul etmiyorum."
"SENİ LANET VELET- bu kadar utandırıcı şeyler söylemek benim gibi birisi için ne kadar zor haberin var mı! Bidahakine de sen istersen ben seni kovacağım"
O sözleri söylemek bile oldukça zor ama bu kız...
"İstemediğim için değil oldukça istiyorum ama kapı açılır sadece herkes varken yapmak istiyorum bende."
Yüzü kıpkırmızı, sözlerim etki etmiş olmalı. Oldukça sevimli duruyor, o kadar sevimli ki Harem kralı olmak yerine Megumin rotası ile gitmek istiyorum.
"T-tamam o zaman."
Tam giderken Megumin elimden tutup beni kendine çekti ve
Beni geçen seferki gibi öptü.
"Iris ya da Darkness, hiçbirine seni kaptırmak istemiyorum. Sana şimdiden söyleyeyim yaptıktan sonra terketmek aklına dahi gelmesin!"
Tekrardan odasına girip kapıyı kitledi.
"Günaydın Kazuma, seni tekrardan görmek güzel."
"Uykucu NEET sonunda uyanmış. Geceleri ne yapıyorsun sen?"
"Günaydın Kazuma, bu sabah kahvaltıyı ben hazırladım hadi sende bize katıl."
"Hayır almayayım çok yorgunum."
Şöminenin önündeki kanepede uyumak için uzandım. Kış geldi ve havalar soğuk.
Bu arada Megumin hayal kırıklığına uğradı, sırf 2-3 tatlı kelime söyledi diye onun tarafından kandırılmayacağım.
"Bu arada Kazuma babam bir ara seninle konuşmak istiyor... Aslında bu konu ikimiz hakkında-"
"Reddediyorum."
Megumin Darkness'ın dediklerini duyunca titredi ancak beni duyunca rahatladı.
Bu arada reddetme sebebim Megumin değil sadece böyle bir sapık ile evlenecek değilim.
"Bu oldukça hızlıydı... Bu kadar hızlı reddedilmek mükemmel hissettirdi~"
İşte bu yüzden.
"Hey Kazuma, Eris seni bana şikayet edip duruyor. Durmadan onun yanına ışınlanmayı bırakmalısın."
Aqua yanıma eğilip fısıldadı ancak zaten herkes durumu biliyor.
Bu arada Darkness hala Chris'in kimliğini öğrenmedi.
"Umrumda değil ne zaman istersem oraya gideceğim."
"Kazuma kahvaltıdan sonra günlük patlama da bana eşlik eder misin-"
"Reddediyorum."
Darkness'ı reddettiğim hızda Megumini de reddettim.
"Nasıl hissediyorsun Megumin? Çok iyi bir his değil mi. İstersen ben sana eşlik edebilirim."
"Aqua haklı sen tembel bir NEET'sin. Olur Darkness beraber gidelim."
"Hey ben NEET falan değilim! Sadece emekliliğimin tadını çıkaracağım."
"O konuda şeytan kralın kızı, şeytan kralın konumunu üstlendi ama ordu eskisi kadar güçlü değil yani tembelliğe devam edebilirsin."
İçimde kötü bir his var. Ya bu kız aniden güçlenip başa bela olursa neden güçsüzken başını ezmiyoruz?.
Bu düşündüğüm vahşice gelebilir ama en mantıklı yol bu. Neyse gerisi beni ilgilendirmez.
Darkness ve Megumin patlama büyüsü yapmaya gitti. Aqua ise dışarda zaman harcıyor.
Evde tek başıma kaldım. Bu arada oldukça popüler oldum son zamanlarda bir sürü hayran mektubu almakla beraber benle görüşmek isteyen bir sürü asil bile oldu.
Ama Darkness her birini geri çevirdi ve bunu bana sormadı bile. Onu cezalandırmak gerektiğini hatırladım.
Kapı çaldı.
"Şey, Kazuma-sama'nın evi burası mı?"
Kapıda 19lu yaşlarda taş gibi bir asil hanfendi duruyor.
"Evet Kazuma benim. Bir isteğiniz mi vardı genç hanım?"
"Size tanışmak için mektup gönderdim ama cevap gelmedi, bende tanışmaya kendim geldim."
Ne mükemmel bir zamanlama! Evdeki tüm çöpler dışarda. Zaten Meguminim var ama bu teklifi reddedersem benliğimi kaybedermiş gibi hissediyorum.
"Tabiki buyrun lütfen, içeriye geçebilirsiniz."
"Teşekkürler, bir maceracı için güzel bir eviniz varmış. Gerçekten şeytan kralı yendiğiniz belli oluyor."
Umarım bu kadın para avcısı değildir. Gerçi çok umrumda değil.
"Umm Kazuma-san acaba kız arkadaşınız var mı-"
"Hayır yok."
Sonuçta megumin bana arkadaştan fazla ama sevgiliden az olduğumuzu söyledi. Açıkçası biraz kötü hissetmedim değil.
"Sevindim! Yani şey umm..."
"Lütfen rahat olun hanfendi bu arada adınız nedir?"
"Yuuki."
"Yuuki-san sizinle tanışmak bir zevktir bende Satou Kazuma tanıştığımız memnun oldum-"
Kapı açılır
"Kazuma misafirimiz mi var-"
"Ha yuuki-san?!"
Megumin beni bir kadinla başbasa gördüğü için şaşırırken Darkness yuuki-san'ı gördüğü için şaşırdı.
Ayrıca bu kadar çabuk gelmeleri beni şaşırttı ve Megumin yürüyebildiğine göre patlama yapmamış.
"Kazuma biz evde yokken eve hemen bir kadın atman gerçekten sana kazutrash demelerine artık izin vereceğim."
"Açıklayabilirim! Sadece bu güzel hanfendi ile başbaşa sohbet ediyorduk."
"Yalan söyleyemez misin sen." (2x)
Megumin ve Darkness bana çöpe bakarmış gibi baktılar.
"Yuuki-san dışarda konuşabilirmiyiz?"
Yuuki ile Darkness dışarı çıktılar. Darkness büyük ihtimalle onun aklına girecek ve benden soğutacaktır.
Engel olmak isterdim ama şuan 2 adet kızıl göz bana katil tavşan gibi bakıyor.
"Zaten bana sahipken başka kızlara gitmen, gerçekten ben bu adama nasıl aşık oldum."
"Sadece konuşuyorduk."
Çok geçmeden Darkness tek başına geri geldi. Belliki yuuki-san'ı göndermiş. Bu arada ismi japoncaya benziyor neyse.
"Ona senin hakkında bazı bilgiler verdim ve yüzü morardı ve sana bir mesaj iletmemi istedi, sizinle tanışmak bir zevktir kazuma-san tekrar görüşmemek üzere kendinize iyi bakın."
Kazuma-sama'dan kazuma-san'a.
Kim bilir benim hakkımda neler anlattı onu kesinlikle loncaya gidersek cezalandıracağım.
"Bu arada patlama büyüsü yapmaya gitmemiş miydiniz?
"Yapacaktık ama Megumin seninle beraber patlama büyüsü yapmak istediğini söyledi. 1 adet daha manatiti varmış. Ona bunu böyle gereksiz bir şey için harcamamayı söyledim ama benim hediyeme karışamazsın seni sapık dedi."
Megumine patlama büyüsü yapmayı öğrendiğimi söyledim ve çok şaşırdı. İlk başta inanılmaz mutlu oldu ama sonra partideki rolümü çalamazsın dedi. Bende ona zaten manam yetmiyor dedim.
Yine de bunun oldukça romantik olduğunu söyledi ve bunu ona göstermemi istedi. Bunu romantiklik olsun diye değil şeytan kralı öldürmek için yaptığımı söylesem de duymazdan geldi.
"İkimizi birden kim taşıyacak peki?"
"Ha? Sadece sapık haçlı'dan biraz mana çek ve ikimize aktar bu kadar."
"Buna izin verdiğimi söylemedim ama hep manamın emildiğini hissetmek çok iyi izin veriyorum!"
Sapık haçlı'dan beklendiği gibi.
"Canım sıkıldığı için kabul ediyorum."
"EXPLOSİON!"
"VOAHH! GERÇEKTEN YAPTIN! BU ÖNCEKİLER GİBİ SAHTE BİR PATLAMA DEĞİL GERÇEK BİR PATLAMAYDI!"
Yerdeyken ona yumruğumu kaldırıp kaldırdım ve onay sembolü yaptım.
"Bu gerçekten inanılmazdı, istediğin zaman oldukça romantik olabiliyorsun."
"Dedim ya bunu şeytan kralı-"
"Daha çok konuşmana gerek yok. Darkness yanımızda böyle utandırıcı davranma."
"Ahh istediğini düşün. Peki ya buna puanın kaç?"
"Demek sonunda puan veren taraf ben oldum! Benimki kadar iyi olmasa da güzel bir patlamaydı. Buna puanım 65"
"Çok teşekkür ederim sensei!"
Biz ikimiz gülüşürken Darkness sessiz ve kıskançlıkla bakıyordu, ona biraz üzüldüm ama intikamımı alıyorum.
"O zaman sıra Benim patlamamda, EX-PLOSİON!"
Ne kadar en kaliteli manatiti kullansam da meguminin patlaması benimkinden daha büyük bir araziyi yok etti.
"Bu oldukça güzel bir patlamaydı. Kışın bu soğukta etrafa sıcak bir hava saçıldı. Buna puanım 97!"
"ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!"
Darkness bunlar ne saçmalıyor diye bakıyordu.
"O zaman sıra benim ödülümde. Hadi aç hayvanlar gibi manamı çekin!"
Yüzü kıpkırmızı olmuş. Megumin ve bende kırmızıyız ama soğuktan dolayı, onunki tamamen sapıklığı sayesinde.
"İşte bu his! Devam et Kazuma daha çok em!"
"Seni lanet sapık! Müstehcen sesler ve kelimeler kullanmayı bırak!"
Megumin manaya ihtiyacı olmadığını ve onu sırtımda taşımamı istedi tabiki reddetmedim.