Yer:Sonsuzluk
Uçsuz bucaksız karanlıkta bir anda bir varlık ortaya çıktı.
Tanrıların hatta ilkel varlıkların önünde dursa yine de göremezler idi.
Bu tabu varlığı gidecekmiş gibi olurken bir anda duraksadı, karşısındaki evrenin dış alanında yavaş yavaş yok olan bir top şeklinde sis bulutu gördü.yakından baktığında bir insan ruhu idi.
Tabu varlığı şaşırmıştı.
Çünkü bir evrenin dış uzayında sonsuzluğa doğru gelen bir ruh olamaz.
Her evrenin yer altı dünyası veya cehennem gibi boyutları vardır. Bu boyutlar olmazsa ruh evrene geri döner enerji olarak. Evrene besin olmaktan kaçmak için bir yüzde verilse sıfırlar tüm gezegeni sıfırlar ile kaplardı.
Tabu varlığı gülümsedi sonsuzlukta dolaşırken onu şaşırtan bir şeyle kaç reenkarnasyon yılından sonra ilk kez karşılasıyordu.
Elini kaldırdı, insan ruhu kendisine doğru gelmeye başladı.
...
...
"Siktir!!!"
"Acıtıyor"
"Siktiğimin Tanrısı götünü parmaklayacağım kork benden"
Yerde kanlar içinde yatan insan sayıklıyordu.
Adı Sean Evans.
Biraz önce bir canlıyı, bir yavru köpeği kurtardı.
Tanrıya lanet okuyordu sessizce.
Etrafındaki sesleri duyamaz hale gelmişti.
Bu sessizlikte gökyüzüne bakıyordu.
Hayatı gözlerin içinde tekrar ediyordu tabi buna
Hayat denseydi. Tanrı nın şakası gibiydi.
Sean 9 yaşındayken anne ve babasını araba kazasında kaybetmişti.ikiside yetim olduğu için hiç akrabaları yoktu.
her yetimin olduğu gibi ya sahiplenilirdi yada yetimhaneye gönderilirdi.
Seanda şans yoktu, ikincisi gibi gözüküyordu.
Anne ve babasını yeni kaybetmiş her çocuk gibi o da bir boşluk içinde kalmıştı bu yüzden yetimhanedeki çocuklarla kaynaşamamıştı.
1.yıl sessizdi yiyip içiyor denileni yapıyordu.
Onu umursayan kimse yoktu.
Akranlarıyla kaynaşamadığı için yalnızdı.
2.yıl umursamayı bıraktı anladı kimsenin onu anlaycağı dinleyeceği kimse yoktu.
Yeni bir hobi edinmişti kitap okumak. Yetimhanenin ücretsiz kitaplar kısmından bütün kitapları okuması 1 yılını almıştı.
Yetimhanedeki bakıcılar bu tutumunu beğenmişti.
İyi bir üniversite ye giderse yetimhanenin popüleritesi artar.
kesinlikle zam alacaklar için değil.
Kesinlikle
Sadece biraz daha ilgileniyorlardı.
Ama ne umut onlara ki yetimhaneye geldiği 5.senesinde evlat edinmeye gelen yaşlı çift onu sahiplenmişti.
Pardon
Evlat edinmişti.
Sean orta yaşlı çifte bakıyordu 60-65 yaş aralarındaydı.
Çocukları olamadığı için erken emekli olmuşlar.
Hemen evlat edinmeye gelmişlerdi.
Bütün çocuklara baktıktan sonra köşede kitap okuyon bir çocuk gördüler
(Kim olabilir)
Sean iki bunağa bakıyordu.
Yaşlı çift şasırdı diğer çocuklar gibi yalvaran gözler yoktu.
Simsiyah gözleri durgun deniz gibi sakindi.
Çift, bakıcıya bakarak işaret ediyordu
Afedersiniz bu çocuk niye burada değil
Sahiplenildi mi diye sordu.
Bakıcı asık bir yüzle:Efendim çocuğun adı sean 5 yıl önce geldi
Sessiz bir çocuktur kitap okumayı sever
1 yılda yetimhanedeki bütün kitapları
okumuştur .
Ona özel olarak kitap alırız.
Çift şasırdı.
Böyle bir çocuk görmek piyangoyu tutturmak gibiydi, üzülmüşlerdi böyle çocuhun akranlarıyla oynamsı gerektiğini sevgi görmesini istediler.
(Evet bencilce niye Sean. Diğer çocukların durumu iyi sanki)
Hemen sahiplendiler.
Evlat edindiler
Sean 14 yaşında iki bunak tarafından sahiplenildi.
(Zaman atlaması 3.yılsonra)
'Anne ben çıkıyorum.'
Tamam Sean oğlum kütüphane neye giderken dikkat et.
'Tamam'
Sean, William Evans ve jasmine Evans çifti tarafından sahiplenilmişti.
Kaldırımda yürürken düşünüyordu.
Yavaş yavaş içine kapalıklığından kurtuluyordu.
Saat 10.30 kütüphanenin girişinde Sean
Selin hanıma selam verdi.
Merhaba
Merhaba Sean günaydın
Günaydın selin günaydın
Yurt dışından erasmus lâ gelen bir öğrenciydi yarı zamanlı çalışarak para kazanıyordu.
Nazik biriydi ve konuştuğu birkaç kişiden biriydi.
Kahvemi çaymı istersin?
Kahve lütfen
Tamam yerine geç getiriyorum hemen.
Sean 2 yıldır oturduğu köşeye geçti.
William ve jasmine 14 yaşımda olduğu için alışamaz diye okula göndermediler.
Onun için sorun yoktu zaten yalnız olmaya alışmıştı.
Teşekkürler selin
Rica ederim.
Sean kahvesini içerken hatırlamaya çalışıyordu.
Biyolojik anne ve babasını kazadan sonra parça parça hatırlıyordu. Bir araya getiremiyordu. Yetimhanede yeni bir hayata başlamış gibiydi.
1. Yıl sessizdi etrafını anlamaya çalışıyordu.
Etrafında kimse onu umursamadığı için bir sorun yoktu.
Yavaş yavaş unutmaya başlamıştı.
Sean kahvesini yudumladıktan kitabını okumaya başlamıştı.
Kazadan sonra Tanrının kutsaması gibi okuduğunuz çoğunu hatırlıyordu.
Çeşit çeşit kitaplar romanlar okumuştu.
Bu aralar en çok web romanları onun merakını sarmıştı Xianxia, yetiştime, büyülü dünya gibi romanları okumak çok eğlenceliydi çoğu zehirli olsa bile.
Zaman hızlı geçiyordu saat 16.00 olmuştu erken çıkıyordu.
William ve jasmine çifti daha çok sevgi göstermek için fazla geç çıkamıyordu.
Seline yeniden selam verdikten sonra kaldırımda yürüyordu.
Düşünüyordu
Sevgi onun için yeni bir deneyimdi.
Yanlızlığa alışmış bir ruh yeni bir duyguyu tadınca anlayamıyordu çoğunlukla yüzü nötr dü .
ama yavaş yavaş alışıyordu. Evrime adaptasyon sağlamış gibi yavaş yavaş bu duyguyuda ruhuna barındırıyordu.
Yürürken bir yavru yeni doğum yapmış gibi görünen bir köpek.
Yolun ortasında duruyordu.
Sean ilk başta duraksadı düşündü
Değermi?
"Siktir et"
Hemen atladı yola bu yavru köpeğin yaşamaya hakkı yokmu.
bu dünyada gözlerini yeni açmış bir canlının yaşamaya hakkı yokmu bu acımasız dünyaya.
Eskiden olsaydı bunu aklından bile geçilmezdi. Yavaş yavaş büyüyen yeni duygu sanki vücudunu ele geçirmişti.
Karşıdan gelen bir Ferrari
Yardımsever genci ve yavru köpeği görmemişti.
Çevredeki insanlar bağırıyordu dikkat et diye
Sean göz ucuyla baktı zamanı yoktu hemen köpeği göğsüne alıp vücuduyla korudu.
Ahhhr
"Siktir"
"Acıtıyor"
15 20 metre yuvarlanmıştı.
Hareket edemiyordu, hissedemiyordu.
Duyuları yavaş yavaş kapanıyordu
Etraftaki insanları bağırışları.
Yavaş yavaş yok oluyordu.
"Kork benden amcık"