Valentina, hediye dükkanında rastladığı eskimiş bir günlüğü satın almak amacıyla para biriktirmişti.
Günlüğün kapak sayfası solmuştu ve tarihi de okunmuyordu, ancak içeriği onu büyülemişti.
Günlük; bir kadının yaşamından kayıtlar ve sayfalar arasındaki gizemli hikayeler ile doluydu.
Günlüğün sahibi olarak tanıdığı kişi ise; günlükteki yazılara göre, Mariana adında güzel ve esrarengiz bir kadındı.
Mariana'nın hikayesi, sıradışı olaylarla doluydu.
Bir sayfada, onun bir hazine avına katıldığını ve gizli bir mağarada son derece değerli mücevherler bulduğunu okudu.
Başka bir sayfada, Mariana'nın, bir cinayeti çözmeye yardım ettiğini ve katilin kimliğini sadece bulmacaları çözerek çözebildiğini öğrendi.
Valentina, her akşam günlükten bir parçayı okuyarak Mariana'ın hayatını ve maceralarını hayal etmeye başladı.
Ancak, en gizemli kısım ise, günlüğün son sayfasındaydı.
Mariana, bir gece ansızın kaybolmuştu ve günlük, onun son macerasının sona erdiği yere kadar hiçbir bilgi içermiyordu.
Valentina, bu gizemi çözmeye kararlıydı. Günlüğü satın aldığı hediye dükkanında, günlüğün sahibinin yaşadığı kasabaya gitti.
Mariana'yı araştırmaya başladı ve kasabanın eski sakinlerinden halen hayatta olan birkaç kişiyle görüştü.
Ancak, Mariana'ın neden kaybolduğuna dair hiçbir iz bulamadı.
Sonunda, kasabanın eski bir mezarlığında Mariana'ın mezar taşını buldu.
Mezar taşı üzerinde, ölüm tarihinden önce yazılmış bir not vardı: "Gerçek macera, ölüm sonrasında başlar."
Bu gizemli not, Valentina'nın içindeki merakı daha da artırdı.
Valentina, günlüğün son sayfasındaki gizemi çözemedi, ancak bu macera, onun hayatının en büyüleyici ve gizemli anısı oldu.
Mariana'ın hikayesi tamamlanmamış olsa da, Valentina için önemli bir ders vardı: Gerçek macera, hayatın ta kendisiydi ve her anında gizem vardı, sadece onu keşfetmek gerekiyordu.