Benim iki torunum var. Onların adları Chun ve Jing. Chun 12 yaşında ve Jing de 14 yaşında. İkisi de sevimlidirler. Devlet okulunda okuyor olmalarına rağmen, onlar okulu sıkıcı görmezler. Akranlarının aksine, onlar kızımın işyerinde de, ufak çapta çalışırlar. Kızım, biraz sert bir karaktere sahiptir. Onun adı Sonia. Yaşı 34. O da, torunlarım gibi meslek okulunu bitirip iş hayatına atıldı. Ama o, ilk işini 17 yaşında edindi. o günden beri hiç boş durmazdı. Sonia'nın hep bir işi vardı.
Sonia'nın çocukluğu, enerji ile doluydu. Hatta yaramaz olduğu da gerçekti. O, konuşmaya geç başlamıştı. 4 yaşından itibaren dili açılmıştı. Ama geleceği bambaşka olacaktı. Sonia, hem iyi seviye Çince, hem iyi seviye İngilizce, biraz da Korece biliyordu. Koreli kocası sayesinde, diğer diller ile olan farkı da kapatmış oldu. Ancak kocası Suk-Hoo Çince ve İngilizce'yi az bilir.
Suk-Hoo, iyi bir tüccardır ama çok büyük paralar kazanmamaktadır. Çünkü o, dükkanında enstrümanlar satmaktadır. Onun dükkanında hep, akordeonlar, gitarlar, orglar, bateriler, kemanlar, sitarlar ve vinalar vardır. Bazen de arp, mandolin, lavta, tambura, tabla ve davul çeşitleri de bulunabilir. Suk-Hoo, işinin ilk zamanlarında, flüt, trompet ve saksafon gibi çalgılar satarak yolunda ilerliyordu. Zamanla, şans yüzüne güldü ve büyük bir mağaza açtı.
Chun ve Jing, ciddi huy farkları olmakla beraber, ruh ikizi gibidirler. Onlar birbirleriyle çok iyi anlaşır ve aynı frekansta olurlar. O kadar ki, onların bu durumunu kıskananlar da vardır. Onların ikisi de uzun siyah saçlara sahiptirler. İkisi de kara gözlüdür. Aynı zamanda Çinli olmanın tipik özelliklerine de sahiptirler. Sokakta veya başka bir yerde, onların Çin kökenli olduğu hemen fark edilebilir. Bunun yanında, ikisi de çok enerjik bir bünyeye sahiptirler.