Tang chen, on yaşında bir ruh canavarı olduğu için artık biraz daha kendinden emin hissederek ormanda yürümeye devam etti.
Ayrıca artık boyu uzamıştı, pençeleri ve dişleri keskinleşmiş ve güçlenmişti.
Şu anki hedefi, önüne gelecek olan 100 yaşındaki ruh canavarlarını avlayarak 100 yaşında bir ruh canavarı olabilirdi.
Ormanda yürürken birçok ruh canavarıyla karşılaşmış olsa da, bu ruh canavarlarının hepsi 10 yaşındaki ruh canavarlarıydı ve onları avlasa bile bu onun gelişimini fazla artırmazdı.
Diğer ruh canavarlarını aramaya devam eden Tang Chen, neden yüz yıllık veya bin yıllık ruh canavarlarına rastlamadığını merak etti, bu yüzden yüz yılı bulmak için evden daha da uzağa gitmeye karar verdi.
ve aniden 1000 yüz yıllık bir ruh canavarı olan zehirli pençeleri olan bir tilkiyle karşılaştı.
Tilki ruhu canavarın pençeleri ve vücudunun birçok kısmı zehirli olduğunu gösteren yeşil bir aura yaydı ve bu tilki bir metreden uzun görünüyordu.
Bu tilki türü genellikle zayıf saldırılara sahip olsa da, sıradan ruh canavarları genellikle zehirleri olduğu için onlardan uzak durmayı seçerdi, ancak genellikle güçlü ruh canavarlarının avıydılar ve pençeleri olan 1000 yıllık bir zehirli tilki bulmak son derece zordu.
Tang Chen düşünürken tilki tam tetikteydi, sonuçta o bir kaplan yavrusuydu, sadece on yaşında bir ruh canavarıydı ama etrafta bir ailesi varsa, başı belada olabilirdi.
Etrafta başka ruh canavarı olmadığından emin olduktan sonra rahatladı ve hemen pençelerini kullanarak Tang Cheni yemek icin saldırdı.
ama çevresinde bir aile varsa,
Etrafta başka ruh canavarı olmadığından emin olduktan sonra rahatladı ve hemen pençelerini kullanarak Tang Cheni'yi yemeye saldırdı.
Tang Chen de kendini savunmak için gölgelerde saklanmaya çalışıyordu, hem saklanarak hem de saldırarak tilkiyi yoruyordu, böyle dövüştükten neredeyse bir saat sonra tilki hala yavru kaplana zarar veremedi.
zaten birçok yerinden yaralanmıştı ama neyse ki onunla tamg chenin arasındaki güç farkı çok büyük olduğu için ciddi şekilde yaralanmamıştı ama tilki çok sinirliydi, bu bebek kaplan onunla oynuyor gibiydi.
İlk başta bu avın hemen öldürülmesi kolay bir ısırık olduğunu düşündü, şimdi yavru onunla dalga geçiyordu çünkü yeteneği o kadar garipti ki hareket edip gölgelerde saldırabiliyordu, bu da onu zor durumda bırakıyordu.
Tang chen bilerek tilkiyi kızdırabilirdi çünkü ruh canavarları ölürken öfkelenirse, bir ruh kemiği düşürme şansının artacağını biliyordu.
Yeterince sinirlendiğinde tilkiyi öldürmeye karar vermiş ve aniden tilki saldırmış ve pençeleriyle kulaklarından birini kesmiş.
Tilki tam kulağını korurken acı içinde çığlık attı, boğazında çok güçlü ve kuvvetli bir baskı hissetti, nefes almakta zorlanıyordu ama ne olduğunu anladığında çok geçti, kaplan yavrusu boğazını ısırıyordu. tüm gücüyle ondan kurtulmaya çalıştı ama kaplan en zayıf noktasından saldırdı.
ve şimdi on yaşında bir ruh canavarının ellerinde can verdiği için hem utanç hem de öfke duymayı bıraktı.
tang chen bayıldığını anlayınca tilkiyi canlı canlı yuttu.