Chereads / sarı bina / Chapter 5 - 5

Chapter 5 - 5

Meslek etiğinin ayıplamayı, hukukun cezalandırmayı aklından geçirmeyeceği, hadiseyi görmezden gelenleri kamu vicdanında mahkûm edecek, herkesi ilgilendirecek, tam anlamıyla bir magazin haberi...

O mektupta ne yazdığını hala merak ederim.

.gazetecilik sevdiğim bir meslekti. Ağabeyim Cem Gaziantep Sabah gazetesinin Nizip temsilcisi olarak çalışıyordu. Fotoğraf makinemle birlikte sabah ilk iş karakola giderdim. Kimi zaman ilçe kaymakamı ile kimi zaman ANAVATAN partisinin yada başka bir partinin basın toplantısına katılırdım. Cem sayesinde can yayınları ile tanıştım. Bürosunda hepsi aynı yayınevinden olan yüz tane kitap vardı.

İlk önce Buddenbrook ailesini okudum, sonra beş yüz sayfa boyunca şehvet ve cinsellikten başka bir şey anlatmayan bir kitap okudum. Yanlış hatırlamıyorsam ismi aldatmak'tı.

Gene büroda kitaba dalmışken Oğuzhan geldi ziyaretime çok şaşırmıştım. Evden nadiren çıkan video kaset çalarda Minik kelebek şarkısını dinleyen kuzenim beni ziyarete gelmişti.

Üniversite sınavına girip ikimizin de kaybettiği yıldı. Sıcak boğucu bir yazdı.

Kuzenim sayesinde okul arkadaşlarımızın çoğunun tıp fakültesini kazandığını öğrendim.

Yol ayrımına gelmiştim. Kuzenim gibi bir yıl daha sıkı çalışıp tekrar sınava girecektim yada tansu ÇİLLER tarafından ilk kez uygulanacak olan ek kontenjandan başvuru yapacaktım.

Kuzenimle lise günlerinden konuştuk bana bir itirafta bulundu sınıf arkadaşı eylemden hoşlandığını söyledi. Ben de cesaretimi topladım lise 1 de pınardan hoşlandığımı

Hatta ona karşı hala hislerim olduğunu anlattım.

Benimle dalga geçeceğini düşünüyordum.

Ulan sen kimsin de bir devlet bakanının kızını tavlayacaksın!

Demesini bekledim.

Ama o bana moral verdi ve destek oldu.

Bu kendimden utandığım bir andı. Ben sekizinci sınıfta onu küçük düşürmeye çalışmıştım.

Eda ile anlaşıp onun hisleri ile oynadım. Kuzenime bizim sınıftan bir kızın kendisinden hoşlandığını çıkmak ( o ne demekse) istediğini anlattım. O da cesaretini toplayıp kıza teklif etti ve reddedildi elbette. Bunu ne amaçla yaptım bu derece neden kuzenime nefret duyduğumu şimdi hatırlamıyorum.

O benim gibi ek kontenjandan yararlanmak yerine sınava yeniden hazırlandı ve hayalindeki bölümü yani tıp fakültesini kazandı. Bu bölüm onun hayali miydi

Yoksa annesi ve babası istediği için mi motive olup çalışmıştı acaba.

Bundan sonraki hayatım boyunca ay sonunu getiremediğim her zaman pişmanlık hissettim. Öğretmen olmak yerine sınava yeniden girip doktor olsam bu derece fakir olmazdım dedim kendime..

Bu pişmanlık Neslihan ile evlendikten sonra şekil değiştirdi.

Parasız aldığım zamanlar keşke kadrolu bir öğretmen ile evlenseydim ! deyip hayata küserdim.

Kuzenime çay ısmarladım sonra sevdiği halka tatlısından ikram ettim.

Çamlıktaki yüzme havuzundan çıktıktan sonra yorgun argın yarım kilo halka tatlıyı kısa sürede bitirirdi.

Yüzme bilmeden havuza balıklama atlayıp dibe batınca beni kurtaran kuzenim yüzmeyi de öğretmişti.

-okuduğun kitap çok güzelmiş dedi

Kapağındaki fotoğraf da çok ilginç deyip sırıtmaya başladı.

Kitabın içeriği her ergen gibi onun da ilgisini çekmişti. Ona gazetecilik anılarımı anlattım.

Geçen hafta zavallı bir kadının iki çocuğunu kucağına alıp Fırat nehrinin soğuk sularına atladığını cenazelerin Suriye'de bulunduğunu anlattım.

Ben hiçbir şeyin farkında değildim o ise her şeyin farkındaydı.

Sadece matematik çalışarak yüksek puan almanın imkansız olduğunun farkındaydı.

Bir ilişkide kadın ve erkeğin denk olmaları gerektiğinin farkındaydı.

118 bilinmeyen numaralar servisinden sevdiğin kızın telefon numarasını bulup sanki dün görüşmüş gibi konuşarak kız tavlamanın imkansız olduğunun farkındaydı.

Derste seni seviyorum deyip kırmızı kalemi alma bahanesi ile bir kızın elini tutmanın onu tavlamak için yeterli olmadığının farkındaydı.

.oğuzhan ne küçük abisi kız peşinde ne de büyük abisi gibi siyaset peşinde koşmamıştı.

Sorumluluklarını biliyor ve disiplinli çalışıyordu.

Lise yıllarında benim gibi insanlarla kavga etmiyordu. Sırf Pınar'ın yanında beni küçük düşürdü diye zavallı çocuğun burnunu kırmıştım.

Başka bir çocuğu basketbol maçında mızıkçılık yaptı diye dövdüm.

Kavgada ilk vuran taraf her zaman kazanıyordu.

Ve Süleyman her Pazar olduğu gibi bu pazarda maç ayarlamıştı.

Seklavey benim kaleye geçmemi söyledi.

Bu çocuğa neden seklavey dendiğini bilmiyordum.

Kaleye geçmeye niyetim yoktu çok hırslı oynuyordum çok hızlı koşuyordum çok gençtim…

En önemlisi gözlüğümü çıkarmıştım artık çok güçlüydüm karşıma kim çıkarsa çıksın tek yumrukta yere serebilirdim.

Kaleye geçmedim seklavey koşarak yanıma geldi benimle konuşacağını sandım. hiç bir şey söylemedi. Birkaç saniye sonra üst dudağım patlamış ön dişlerim kırılmıştı.

Koşup onu yakalamaya intikam almaya çalışsam da çoktan gözden kaybolmuştu.

bu yediğim ilk dayaktı.

İkinci dayağımı bir kızdan yedim.

"seninle olmuyor , necip " dedikten sonra hızla uzaklaşan kız arkadaşım bana temiz bir dayak atmış gibiydi, sanki üst dudağım tekrar patlamış dişlerim tekrar kırılmıştı.

Bunun ilahi adalet olduğunu düşünüyorum. İncittiğin kadar inciniyorsun.

Oğuzhan tatlısını hızla yedikten sonra eve döndü.

Hakan ağabeyi türkoğlu'na gitmişti. Kısa sürede olaylar büyümüş alevi soykırımına dönüşmüştü.

Suat , Ökkeş ve Abuzer , hakan'ı bir köşede kıstırmış hastanelik olana kadar dövmüştü.

Tekin öğretmen onu hastanede ziyaret ettiğinde elleri titriyordu.

Bu satırları yazıp pilot kalemi masaya bıraktıktan sonra derin bir nefes çektim sigaramdan.

Saat sabahın dördüydü ve ben bu saatte evli bir kadına whatsAPP'tan şu mesajı yazdım.

-slm

Mesaj iletildi ve okundu bu saatte uyanık olması ne ilginç!

Belki kocası ile ateşli bir sevişmenin ortasındadır. Özkan yatağa uzanmıştır o da sıcacık aleti içine almış gidip gelirken bir eli kocasının kaslı omzunda diğer eli ile gelen mesajı okuyordur.

Özkan bu saate ne mesajı der

O da önemsiz bir reklam kocacığım, X mağazasında indirim varmış..

-bu mesaj çok mu önemli işin içine ettin!

Adam kesinlikle haklıdır. Haksız olan benim yıllar sonra ona selam vermenin ne önemi var ki?

Lisans eğitiminin 3. Yılında kararımı vermiştim. Neslihan'dan ayrılmamı istemişti ve ben yapmamıştım.

Onu tek başına bıraktım.

Birbirinize çok yakışıyorsunuz , çok uyumlu bir çiftsiniz deyip hızla uzaklaştı yanımızdan .

Sevgilim olduğu halde telefon numarasını verdim.

Elime kalemi alıp yazmaya başladım .

224..

Kalbim hızla atıyor.

76..

Kıvırcık sarı saçları o kaadr hoş kokuyor ki!

Tanrım bu an hiç bitmesin hep yanımda otursun ders yapalım. O öğrenci yurduna gitmesin ben kız arkadaşımla buluşmayayım. Omzuma yaslansın elimi tutsun.

79..

İşte oldu!artık ev telefon numarasını biliyorum.

Bu numarayı elli yaşıma geldiğimde eşim üst katta yatak odasında sıcak yatağında tatlı rüyalar görürken ben bu numarayı kitabıma yazacağım.

Sonra ona kızmaya başlıyorum. madem benimle evlenmek istiyordun birinci sınıfta bana açılsaydın be kadın!

Neden ben sevgili bulana kadar bekledin?

Bir kız arkadaşım olunca senin gözünde değerli mi oldum?

22 yılının ilk günlerinde dışarıda lapa lapa kar yağarken ben sigara içip buzdolabının sesini dinleyip ona mesaj yazıyorum.

Hatta borç istiyorum.

Onun kim olduğuna karar veremiyorum. Eşim değil sevgilim değil kız kardeşim değil.

Dört yıl boyunca sadece bir kez sarıldık.

Analiz ve fonksiyonlar teorisi dersinden geçtiğini öğrendiğinde mutluluktan bana sıkıca sarılmıştı.

Analiz ve fonksiyonlar teorisi benim uzmanlık alanım oldu yıllar sonra.

Günlerim kütüphanede okuyarak geçiyor.

"akıl oyunları" kitabı ve hakkında yapılmış olan film nedeni ile Amerikalı matematikçi John NASH ülkemde iyi tanınıyor.

NASH'ın 1994 yılında ekonomi dalında Nobel ödülünü 2015 yılında da Abel ödülü aldığını biliyorum.

Akıl oyunları filmi beni çok etkilemişti. Hayalinde yarattığı kişiliklerin yaşlanmamaları onu gerçeğe ulaştırdı.

Nash oyunlar teorisine en temel katkılarından biri 1951 yılında yayınlamış olduğu makale ile yaptı.

Bu makale yeni bir tür denge kavramını oyunlar teorisine kazandırdı. Bu dengeye günümüzde nash dengesi deniyor.

Bir oyuncu için seçilmiş eylem diğer oyuncuların seçtikleri eylem gözetildiğinde oynanabilecek en iyi eylemse ve bu durum diğer tüm oyuncular için de geçerli ise bu durum bir dengedir.

Şimdi 1982 yılına geri dönelim . kerpiç evin duvarlarından kopardığım küçük bir kireç taşı ile sahipsiz evin avlusuna bir çember çiziyorum.

Çemberden üç adım geride düz bir çizgi çiziyorum.

Çemberin kutup noktalarına dört adet bilye yerleştiriyoruz. İki tane benden iki tane akif'ten.

Sonra atışlara başlıyoruz.

Ben ilk atışta tüm bilyeleri çember dışına çıkarırsam bu durum bir denge oluşturmaz.

Nash geniş bir oyunlar sınıfı için bu dengenin varlığını sabit nokta teoremlerine başvurarak ispatladı.

İspatında kullandığı meşhur sabit nokta teoremi her ne kadar sabit bir noktanın varlığını iddia etse de bu noktanın tekliği ya da nasıl bulunacağı hakkında bilgi vermiyor.

Daha somut bir deyişle varlığı bilinen sabit noktaya ulaşmanın kolay bir algoritması bulunamıyor.

Sabit nokta teoreminin topoloji kavramları kullanan bir ispatı Sperner ön savını kullanır.

Bu ispat sadece sabit nokta teoremini ispatlamakla kalmaz aynı zamanda sabit noktaya ulaşmak için yol haritası da çizer.

Lisans yıllarında platonik aşık olduğum bir sınıf arkadaşım için sabit nokta teoremini içeren bir makaleyi Türkçeye çevirmiştim.

Bu durumdan çok memnun olacağını benimle ünlü şarkıcı Whitney Houston ve yakışıklı oyuncu Kevin Costner'in başrolü paylaştığı bodyguard filmine geleceğini hayal ettim.

Ancak film başlamış sinemanın giriş kapısı kapanmıştı bu saatten sonra gelmesini beklemek aptallık olurdu.

Kütüphanede takım elbiseli olan tek kişi benim. Okuldan çıkıp kampüse geliyorum gece geç saatlere kadar okuyup öğrenci yurduna dönüyorum.

Bu öğrenci yurdunun bahçesinde ne çok hatıram var!

Lisans öğrencilerinin tuhaf bakışlarını hep üzerimde hissediyorum. Bir insan para kazanmaya başladıysa neden bir ev kiralayıp rahat etmez? Pis öğrenci odalarında sürünmeye devam eder?

Haksız da değiller aslında.

Kuşe kağıda basılı İngilizce kitabı okumaya devam ediyorum .

"nash dengelerinin varlığı sabit nokta teoremi ve Sperner ön savı sadece birbirlerini matematiksel olarak üretmeleri açısından değil aynı zamanda problemlerin içine düştükleri karmaşıklık sınıfları açısından da bağlantılıdır.

p.dimitriou çalışmalarında hem sperner ön savındaki algoritmanın hem de sabit nokta teoreminin öngördüğü sabit noktayı bulma yönteminin aynı karmaşıklık sınıfına düştüğünü gösterdi.

Bu özel karmaşıklık sınıfı bilinen iki karmaşıklık sınıfının arasına düşer.

P=NP sanısının bileşenleri olan bu iki sınıf P ve NP sınıflarıdır.

Algoritmanın P sınıfına düşmemesi problemin polinom zamanında çözülemeyeceğini ifade eder.

Nash dengesi de aynı karmaşıklık sınıfına düşer.

Ekonomi kuramı açısından bakıldığında nash denge noktalarının hesabının kolay bir algoritma ile yapılamaması bir zorluk yaratıyor.

Oyuncular hesaplanması zor olan bu denge noktalarına bir strateji ile varmaya çalışmak yerine başka güdülerle hareket etmek zorunda kalıyorlar.

Makaleyi okuyunca kısa pantolon giydiğim günlere dönüyorum.

Süleyman ile futbolcu kartları oynadığım günü hatırlıyorum.

Bu oyunda Nash dengesine nasıl ulaşırız? 1982 yılının yazında oynadığımız bu oyunda ben kaybetmiştim.

Yıllar sonra Süleyman bir evladını kaybetti ve üzüntüden diyabet hastası oldu.

Tip1 diyabet yüzünden iyice rahatsızlanan çocukluk arkadaşım hastaneye kaldırıldı. Hastane' de korona virüse yakalanıp hayatını kaybetti.

O oyunu Süleyman ile oynarken kaçıncı hamlede kaç numaralı kartı atarsam daha az zararla bu işten çıkardım? Veyahut da kaçıncı hamlede kaç numaralı futbolcu kartını atsaydım oyun da Nash dengesini yakalardık?

O günü çok iyi hatırlıyorum sanki dün gibi:

-Nacip evde mi?Aşağı oynamaya gelirdi.

(komşumuzun oğlu Süleyman bana bu şekilde hitap ederdi)

Nacip gel futbol kartlarımızla oynayalım. sen başla.

İlk kartımı tozlu betona koydum

21 numara Cevad Prekazi.

2 ismail

Sıra gene bende.

1-numara kaleci simoviç

Elimdeki destede en üstte bulunan kartı yere bıraktım. Dizlerim kabuk bağlamış yaralarla dolu. köşe başındaki boş evin avlusunda oynuyoruz.

3 numara kovaçeviç (bjk)

-bu Pazar beni maça çağırmayı unutma Sülo.

-nacip geçen hafta seni forvette oynattım. Çok gol kaçırdın , topu sürüp kaleye yaklaşmak v arken uzaktan vuruyorsun, uygun pozisyonda ise topa sertçe vurmak yerine ceza sahasına girmeye çalışıyorsun.

Hadi be Sülo!

3 numara kovaçeviç'ten sonra sıra bende kartımı yere bırakıyorum .

7 numara uğur tütüneker (GS)

-bu maçta forvete Ömer'i koyacağım. Şimdiye kadar ona şans vermedim.

32 numara fatih terim (defans –GS)

Tamam , Süleyman ona şans ver ben de defans durayım. Defansa razıyım hadi be Sülo!

Sen takımları oluştur, Barak köyünden arkadaşlarında gelecek mi?

42 numara şekerbegoviç (BJK)

Onlar olmadan takım olmaz , Nacip.

yerde futbolcu kartları birikmeye başlamıştı . kaybetme korkusu ile sıramı oynadım.

Kaç tane bilyen var Sülo?

99- erhan

(sakallı – Galatasaray'da defans oynuyor.)

-sülemem!

-Sülo senin kalbin mi delik?

-he.

-maç oynarken hızlı koşamazsın değil mi?

-o yüzden her maç defans duruyorum ya.

-yarışalım mı?

Tamam. Akif'i de çağır .

Yarış buradan başlayacak. cumhuriyet ilkokulunda bitecek.

13- numara hami mandıralı (Trabzonspor)

Kabul ediyorum, Süleyman. Size avans vereceğim. Sana ve kardeşine birkaç metre avans vereceğim. Çağır Akif' i evdedir şimdi.

11-numara semih yuva kuran

Akif biz çağırmadan elinde karpuz çekirdekleri ile yanımıza geldi.

Ben de biraz aldım ama kokudan yiyemedim. Midem bulandı hepsini iade ettim.

Öğlen balcan kebabı yedik diyor Akif.

Yemekten sonra ellerini yıkamadın mı?

Çekirdeklerinde yağ ve koyun eti kokusu var.

27 numara Ünal (TS)

Sıra sende Süleyman .

Ulan Akif get alini ağzını yıka! diyor Süleyman

Yoksa seni burada kaldırır yere vururum!

27 numara ümit (zonguldakspor)

Ve kaybettim. Süleyman büyük bir sevinç ile yerde biriken kartları ceplerine dolduruyor.

hiç kısa pantolon giymez. Babasının mağazasından alınan kumaşla annesi diker ve cepleri hep büyüktür.

O gün toplam altı kartı tozlu avlunun beton zeminine bıraktım.