Yine erkenden kalktığımda yanımda yatan hala uyanmamış ve adını bile bilmediğim biri yatıyordu. Ondan önce kalkıp buradan gitmem gerekirdi. Tabi sabah için tekrardan sex ücreti ödemeseydi...
Yatakta dönüp doğruldum. Benim hareketlenmem onu da uyandırmıştı. Bana bakıp sırıtıyordu. "Ee, yapalım mı?"
"Ne zaman istersen bebeğim:)"
Onu hemen azdırıp işimi bitirmek istiyordum. Çıplak vücutlarımızın üstündeki ince pikeyi çekip attı ve beni tamamen önüne serdi. Bende onun kaslarını ve erkekliğini görüyordum. Daha şişmemişti.
Belinden kavrayıp onu kendime bastırdım ve kızlığıma sürtmeye başladım. İkimizde inliyorduk ama o daha çok inliyordu. Hem ben sürtüyordum hemde o bana kendini itiyordu.
Yavaş yavaş değerken artık şiştiğini daha net hissediyordum. "Siktir! İşini iyi yapıyorsun ahh!"
Deliğime onu sokmak için bacaklarımı açıp kalçalarının üzerinden beline sardım. Tam olarak üstümde duruyordu. Ne yalan söyleyeyim o da fena değildi. Hatta şu an zonkluyordum. Ama hemen içime alıp onu yarım bırakmamak için bekledim. Sadece hızla ona kendimi ittiriyordum, "Ahh çok ıslaksın. Dayanamıyorum!'
Geri çekilip benim üzerimde hizalandı ve sertçe ittirip içime gelgit yapmaya başladı. "Siktirhh!"
Bende inliyordum ve bu onun daha da hızlanmasına sebep oluyordu. İçimde artık fazlaca büyüdüğünde, köklemeye başlamıştı.
"Ah, AHH! ÇOK İLERİDESİNN!"
"Evet ahhm!"
Yaklaşık üç dakikadır içime kökleyip geri çekilip hızla ittiriyordu. Sonunda geleceğini söyledi ve içime boşalmadan geri çekildi. Kızarmıştı ve yorulmuştuk. Ses çıkartmayınca ayağa kalkıp hazırlanmaya başladım.
Tamamen üstümü giyindiğimde ona baktım. "Ben sana parayı göndereceğim. Şu an çok yorgunum."
Ses çıkarmadan başımla onu onaylanıp odadan çıktım. İçime çok fazla köklediğinden bacaklarım sızlıyordu. İçime boşalmadığından yanımda getirdiğim ilacı almadım. Asansöre doğru ilerlemeye başladım. Kapı tam kapanacakken içeriden biri kapıyı açtı.
"Teşekkürler."
İçeride sadece bir kadın vardı. Bana gülümsedi ve beni incelemeye başladı. Sesimi çıkartmadan beni süzmesini bekledim. Bende onun dolgun göğüslerine bakıyordum. Dekoltesiyle daha bir öne doğru kaymış göğüsleri tam da önümde duruyor gibiydi. Bu bina epey büyüktü. Ben neredeyse en tepedeki kattan binmiştim. Ve inmemize daha çok vardı. Benim baktığım kat sayılarına onun da baktığını fark edince gülümsedim.
Boynuna doğru yaklaştım ve nefesimi oradan almaya başladım. "Çok güzel kokuyor, portakal?"
"Evet..."
Yaklaşıp ıslak bir şekilde boynunu emercesine öpüp geri çekildim. "Tadı daha bir güzel:)"
Boynunu tekrar emip öpmeye başladım. İnleyip bana doğru döndü. Karşı karşıya duruyorduk. Onu arkaya yaslayıp kucağıma aldım. Kısa kıyafeti yukarıya doğru kıvrıldı ve iç çamaşırlı da olsa kızlığını bana doğru sürtmeye başladı. Bende onu hafifçe ittirip sürtmeye başladım. Tekrar boynunu emerken dekoltesinin fermuarını indirip göğüslerini çıplak bıraktım. Sağ göğsünü ağzımın içine aldığımda inledi ve, "Hey buna evimde devam edelim. Ahm asansör gelmek üzere."
"Off ne çabuk."
Fermuarını ve kıyafetini düzeltip bana kartını verdi. Dışarıya çıkıp gitti. Bende kendi üzerimi düzeltip dışarıya çıktım. Kalçaları bile çok güzeldi.
Taksi çağırıp gelmesini bekledim. Ben beklerken az önce yatakta olduğum adamı gördüm. Telefonla konuşuyordu.
"Aşkım bugün biraz iş çıktı. Hıhı evet geç gelicem. Tamam alırım. Başka bir şey istiyor musun? Tamam, görüşürüz."
Telefonu kapatıp gelen taksiye binip gitti. Benim çağırdığım taksiye bindiğini görünce duyamasa da küfrettim.
"Off, sikeyim ya! İşe de geç kaldım zaten."
Bir tane daha taksi gelince hemen durdurup bindim. Yoksa cidden kovulacaktım. Zaten bu sıralar dedikodum da çıkmıştı. Patronu ayartıp terfi aldığım hakkında... Doğruydu gerçi ama yatmamıştım, sadece biraz yakın davranmıştım. Hem bu benimle de bitmiyordu. Patron evli ve çocuklu olmasına rağmen benim yaptıklarıma kanması benim suçum değildi.
Ecem'den her şey beklenirdi. Dedikoduların kaynağı da oydu zaten. İşe girdiğim haftadan sonra gelmişti. Herkesle konuşur yakın olmaya çalışırdı. Bir tek ben kendime onu yaklaştırmak istemedim. O da bana takmıştı. Patronla aramızda ki ilişkiyi çakınca da sürekli peşimden ayrılmaz olmuştu.
İş yerine vardığımda taksiye parayı verip indim. Üstümü de değiştirmeden buraya gelmiştim. Yoğun erkek parfümü kokuyordum. Dün geceden sonra nasıl yapıştıysa bana...
Odam ilk katta olduğu için girer girmez yerleşip üstümü değiştirmek için lavaboya gittim. Yedek kıyafetlerimi askıya asıp üstümü çıkarttım. Yeni kıyafetleri giyince bolca kendi parfümümü sıktım. Dışarı çıktığımda Ecem'i gördüm.
"Oo, yine o gecelerden gelmişiz:)"
"Ne diyorsun be sen?"
"Evli fetişin mi var kızım. Sürekli bir evli erkek peşindesin."
"Bak iş yerindeyiz diye bir şey yapmıyorum. Her sabah gelip benimle gevşek muhabbetler açamazsın."
"İş yerinde olman artık senin için bir şey ifade etmemeli... Hatta sen niye buraya geldin ki? Hamza bey sana yazmadı mı?"
"Neyi? Yine ne saçmalıyorsun?"
"Kovuldum şekerim:) E gözü açıldı patroncuğumuzun."
Onu orada bırakıp bir hışımla patronun odasına doğru girdim. Beni görünce dosyalardan kafasını kaldırıp baktı.
"Sen niye hala buradasın. Mesajı görmedin mi?"
Daha konuşmama bile fırsat vermeden bunları söyledi. Telefonumu açıp mesajlara girdim.
Hamza Bey
Kovuldun. Gelme
7:32
"Ama Hamza bey..."
Dosyalarla işine devam etti. Bende dışarıya çıktım. Ecem beni bekliyormuş gibi kapının önünde bekliyordu. Çıkar çıkmaz bana aptal aptal güldü.
Ona cevap vermeden eşyalarımı toplamak için odaya gittim. Eşyalarım zaten toplanmış orada duruyordu. Yerden alıp odadan çıktım. Şimdi boku yemiştim...
~~~
Günaydinnn/İyi akşamlarr
Yeni kurguu😋
Okuma listelerinize alın lütfenn. Oy sınırı koymuyorum ilk bölüm için ama ikinci bölümde kaç kişi okursa ona göre bir sınır koyarım.
Umarım birinci bölümü beğenmişsinizdir 😍😚